BitMEX 2023 senaryolarını paylaştı
BitMEX 2023 senaryolarını paylaştı
2022, küresel merkez bankalarının sıkılaştırıcı politikaları takip ettiği bir yıl oldu. 2023’te enflasyon rakamları aşağı yönlü hareketine devam ederken küresel ölçekteki resesyon beklentisi de gündemdeki yerini koruyor. Peki tüm bunlar Bitcoin’in seyrini nasıl etkiliyor? BitMEX Blog’ta yayımlanan Crypto Trader Digest serisinin Bouncy Castle başlıklı yazısında Bitcoin’in fiyat hareketi ve önümüzdeki dönemdeki muhtemel senaryolara dair değerlendirmeler yer aldı.
ABD Çalışma İstatistikleri Bürosu tarafından yayımlanan Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) serisi ile ölçülen enflasyon, 2022 yılının ortalarında yüzde 9 civarında zirve yapmıştı. Şu anda kritik yüzde 2 seviyesine doğru hızla iniyor. TÜFE rakamlarında son dönemde yaşanan düşüş trendinin tek bir anlama geldiğini düşünen birçok kişi bulunuyor. Amerika ve dünya bir resesyonun eşiğindeyken tahmin yapan uzmanlar, Fed Başkanı Jerome Powell’ın mevcut Niceliksel Sıkılaştırma (QT) politikalarından uzaklaşmak adına her fırsatı arayacağı yönünde bir beklenti içindeler.
Uzmanlar; Jerome Powell’ın, TÜFE rakamları düşmeye devam ederken, bu düşüşe işaret ederek enflasyon canavarını durdurmaya yönelik kampanyasının başarı sağladığını vurgulayabileceğini, ardından da para musluklarını tekrar açmayı güvenli hale getirdiğine dikkat çekebileceğini söylüyorlar.
Peki tüm bunlar yaşanırken Bitcoin’in nasıl tepki vermesini bekleniyor? Bu noktada doğru bir çıktı elde edebilmek adına öncelikle Bitcoin özelinde iki önemli noktanın hatırlanmasında fayda var.
Birincisi, Bitcoin ve daha geniş anlamda kripto para piyasaları merkez bankaları ve büyük küresel finans kurumları tarafından manipüle edilmeyen tek piyasa olarak öne çıkıyor. Bu noktada Three Arrows Capital, FTX, Genesis, Celsius, vb. gibi başarısız şirketler hakkındaki iddiaların ve şüpheli davranışların sorgulanması oldukça muhtemel. Aynı durum geleneksel finans sisteminde meydana gelseydi, yetkililer her zaman yaptıkları gibi başarısız olan varlıkları destekleyerek piyasanın hesaplaşmasını geciktirmeye çalışabilirdi. Kripto ekosistemi doğrudan bir hesaplaşmayla karşı karşıya kaldı. Bu doğrultuda kendisini kusurlu iş modellerine sahip olan ve kötü yönetilen işletmelerden temizleyerek hızlı ve sağlıklı bir toparlanma için zemin hazırladı.
Bitcoin hakkında üzerinde durulması gereken ikinci konu ise dünyanın küresel itibari para sistemine karşı bir tepki olduğu için, fiyatının büyük ölçüde ABD dolarının küresel likiditesinin gelecekteki gidişatına bağlı olması (ABD’nin küresel rezerv para birimi rolünden dolayı). Bitcoin son iki ayda düzleştirilmiş USD Likidite Endeksi değerinden daha iyi bir performans gösterdi.
Yatırımcılar boğa piyasasına doğru gidildiğine inanmak istiyor
Bitcoin’in fiyat hareketine bakıldığında, şu anda düşük bir tabandan pompalandığı gözlemleniyor. Buradan hareketle ralliyi temelde neyin yönlendirdiğine bağlı olarak ileriye dönük birkaç muhtemel yol belirlenebilir.
Birinci senaryoda, Bitcoin 16 bin doların altındaki yerel düşük seviyelerden doğal bir sıçrama yaşayabilir. Eğer bu ralli gerçekten yerel düşük seviyelerden doğal bir toparlanma ise, Bitcoin’in sonrasında yeni bir plato bulmasını ve USD likidite koşulları iyileşene kadar yatay hareket etmesini beklenebilir.
İkinci senaryoda, Bitcoin ralli yapıyor çünkü piyasa, Fed Amerikan doları basımının yeniden başlatılmasının önünü açıyor. Bu durum gerçekleşirse iki olası seçenek öngörülebilir. İlk seçenekte Fed pivot yapmazsa veya birden fazla Fed yöneticisi, “iyi” TÜFE baskılarından sonra bile bir pivot beklentisinden bahsederse, Bitcoin muhtemelen önceki düşük seviyelerine gerileyebilir. İkinci seçenekte ise Fed bir pivot ile devam ederse, Bitcoin güçlü performansını sürdürür ve bu rallinin bir boğa piyasasının başlangıcı olması beklenebilir.
Yatırımcılar, boğa piyasasına doğru gidildiğine inanmak istiyor. Ancak aslında Senaryo 1 ve Senaryo 2’nin ilk seçeneğinin kombinasyonuyla karşı karşıya kalınabilir. Bu durum satın alma kararlarında bazı tereddütlere yol açabilir. Bir Fed pivotunun gerçekleşeceğini beklemekle birlikte, bunun sadece TÜFE’nin düşüş eğiliminde olması nedeniyle gerçekleşeceği düşünülmüyor.
Powell; enflasyon ölçüsü olarak TÜFE’ye güvenmek yerine, ücret artışı (ABD saatlik kazançlar) ile temel kişisel tüketim harcamaları (Çekirdek PCE) arasındaki etkileşime odaklandığını kamuoyuna açıklamıştı. Ancak hem TÜFE hem de Çekirdek TÜFE enflasyon için iyi bir ölçüt değil. Temel kişisel tüketim harcamaları, yiyecek ve enerji harcamalarını içermediği için doğru bir sonuca varma noktasında yetersiz. Çünkü insanlar plazma TV’lerin fiyatları yükseldiğinde değil ekmek fiyatları yüzde 100 arttığında şikâyet etmeye başlıyor.