Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mustafa KAŞKAŞ “Justinianus Köprüsü, hem şehrin turizmine hem de ülke turizmine değerli katkılar sağlar”
Bağımsız Sakarya Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mustafa KAŞKAŞ ” Justinian Köprüsü kaderine terk edilmiş”.
Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mustafa KAŞKAŞ “Justinianus Köprüsü, hem şehrin turizmine hem de ülke turizmine değerli katkılar sağlar”
İnsanın ulaşımda sınır tanımayan doğası, yaptığı araçlarla önüne çıkan engelleri kolayca aşmasına ve mevcut
doğayı istediği şekle sokmasına olanak tanır. Köprü de bu araçların başında gelmektedir. Ancak dünya durağan
bir yer değildir. Depremler, yanardağlar, erozyonlar, seller, dev dalgalar, fırtınalar, yangınlar gibi çeşitli doğa
olayları ile birlikte sürekli bir değişim ve dönüşüm içerisindedir. Bu karmaşık döngü içerisinde, insanın önüne çıkan engelleri aşmak için ürettiği yapılar, engeller yer değiştirdikçe işlevlerini yitirmektedir. Yatağı değişen bir nehir, eski yatağı üzerinde inşa edilen tüm köprüleri boşa çıkarmakta ve atıl duruma sokmaktadır. Üstelik böylesi bir değişim yaşanmasa bile zaman geçtikçe tarihî köprüler yıpranmakta ve müdahale edilmediğinde önemli bir çoğunluğu özgün yapım teknikleri ile ayakta kalamamaktadır.
Anadolu gibi dünyanın birçok bölgesinden daha fazla medeniyete ev sahipliği yapan, daha yoğun olaylara sahne olan bu topraklarda birçok mimarî eser türü üretilmiştir. Köprü de bunlardan birisidir. Eski medeniyetlerin yapı üretim kabiliyetleri hakkında kıymetli bilgiler veren, yapım tekniklerini, malzeme bilgilerini, konum seçim kriterlerini günümüze aktaran bu varlıklar, aynı zamanda mevcut coğrafyanın tarih içerisindeki farklı durumları hakkında da ipuçları vermektedir. Bu bilinç ile mimarî birer ürün olarak işlevini yitiren, kullanılmaz durumdaki köprülerin korunması büyük önem arz etmektedir. Asıl işlevini yitiren köprü miraslarından bazıları, kullanım hakkı şahıslarda bulunan tarlaların ortasında, bazıları ise hayvancılığın yaygın olduğu meralarda kalmış durumdadır.
Dünya Miras Listesi’ne alınan köprü mirasları, 1990’lı yılların ortalarına kadar yakın çevresi ile veya içerisinde bulunduğu yerleşim birimi ile ele alınmıştır. Ayrı bir miras olarak köprülerin tanımlanması 2000’li yıllardan itibaren başlamış ve 2010 yılından sonra ivme kazanmıştır. Türkiye de köprü kültürel varlığı kavramının değerini diğer taraf devletlere nazaran daha erken fark etmiş ve 2015, 2016, 2018 yıllarında üç köprü mirasını geçici listesine kaydettirmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti, 2015 yılında Edirne’nin Uzunköprü İlçesi’ne ismini veren Uzunköprü kültürel mirası ile başlayan DML’de köprü miraslarının başvuru süreci 2016 yılında Diyarbakır ve Batman İlleri sınırında yer alan
Malabadi Köprüsü ile devam etmiştir. Süreç 2018 yılında Sakarya İli Merkezi’nde, bir zamanlar Sakarya Nehri
üzerinde bulunan Justinian Köprüsü ile devam etmiş ve Türkiye UNESCO Geçici Listesi’nde yer alan köprü
varlıkları toplamı üçe ulaşmıştır.
Sakarya Justinian Köprüsü için, adaylık dosyası başlığında Antik Dönem vurgusu yapılması, Türkiye’nin açacağı yeni bir dosyada birçok aynı dönem mimarî eserini tek çatı altında toplayabilmesine yardımcı olacaktır. Böylece birçok eserin korunmasına ve kültür turizmine destek olmalarına imkân tanınmış olur.
“Justinianus Köprüsü, hem şehrin turizmine hem de ülke turizmine değerli katkılar sağlar”
Yapının 3 yılda bitmesi için planlama yapıldığını, aradan 5 yıl geçtiğini belirten KAŞKAŞ, “Ben de açıkçası gelip geçerken takip ediyorum. Anladığım kadarıyla batıya bakan kısımda henüz kapsamlı bir çalışma yok. Ama doğuya bakan kısımda hamam ve diğer yapıların bulunmasından anlaşılıyor ki bir gelişme var ve çalışmalar zamanla hızlanacaktır. Restorasyonla ilgili yapılan planlama sanırım 3 yıllıktı, 5 yılı geride bırakıldı.
Justinianus Köprüsü’nün anlaşılmasını, değerinin anlaşılmasını ümit ediyorum. Roma İmparatorluğunun inşacı imparatorlarından bir tanesi olan, gerçekten çok büyük eserler bırakmış Justinian döneminde birçok miras da o dönemden bize kaldı. Anadolu’da ve Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde şehrimiz açısından da çok değerli bir yapı. Umarım bunu daha çok insan tanır ve hem şehrin turizmine hem de ülke turizmine değerli katkılar sağlar. En doğrusu da en güzel şekilde korunması ve geleceğe aktarılmasıdır” dedi