Cumhurbaşkanı Erdoğan,“Şehrimizi her alanda kalkındırmak, geliştirmek için 20 yıldır gece gündüz çalıştık”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sakarya’da toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada, “Bu gazi şehrimizi her alanda kalkındırmak, geliştirmek, büyütmek için 20 yıldır gece gündüz çalıştık, çalışıyoruz” dedi.
HABER-FEHMİ DUMAN-FOTOĞRAF NECLA BAKAN
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sakarya Demokrasi Meydanı’nda Sakarya Acil Durum Hastanesi, büyükşehir yatırımları ve eğitim yatırımları ile yapımı tamamlanan diğer projelerin toplu açılış törenine katılarak bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, törende yaptığı konuşmada, herkesi muhabbetle selamladığını belirterek yaklaşık 14 aylık bir hasretin ardından tekrar bir arada olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
“EZELDEN BERİ SAKARYA BİZİ BİLİR”
“Sakarya bugün bir başka, Sakarya bugün coşkun” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Necip Fazıl Kısakürek’in Sakarya Türküsü şiirinden “Sakarya, saf çocuğu masum Anadolu’nun. Divanesi ikimiz kaldık Allah yolunun” dizelerini okudu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu yolda dün bir ve beraberdik. Bugün yine bir ve beraberiz. Yarın yine bir ve beraber Allah’ın izniyle fetihlere koşacağız. Buna hazır mıyız? Bu yolda koşmaya hazır mıyız? Allah sizlerden razı olsun” diye konuştu.
Kısakürek’in Sakarya Türküsü şiirinden “Yol onun, varlık onun, gerisi hep angarya. Yüzüstü çok süründün. Ayağa kalk Sakarya” dizelerini de okuyan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ben bugün Sakarya’yı ayağa kalkmış olarak görüyorum. Dün de öyleydi, bugün de öyle. Allah’ın izniyle yarın da öyle olacak” ifadelerini kullandı.
Uzun yolculuklardan geldiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Özbekistan’dan geldim. Özbekistan’dan New York’a geçtik. New York’ta Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda hitabımızı dünyaya yaptık. Türkevi’nde, bizim inşa ettiğimiz Türkevi’nde dünya liderleriyle elhamdülillah arka arkaya üç gün birebir görüşmeler yaptık. Kim adına yaptık? Milletimizin adına yaptık. Hamdolsun hepsinden de gerek yaptığımız konuşmayla ilgili gerekse milletimizle ilgili hep teşekkürler aldık. Bu teşekkürleri alırken yanımda da arkamda da sadece siz vardınız. Çünkü bu milletin bir evladı olmak, bu milletin bir ferdi olmaktan daha büyük bir bahtiyarlık olabilir mi? İşte onunla yürüdük. Bu coşkuyla yürüdük ve Rabb’im de önümüzü açtı. Yaptığımız bütün görüşmelerden hamdolsun ülkeme selamlar var. Ülkeme bu noktada gerçekten sevgiler var. Niye? Afrika’da Türkiye var. Asya’da Türkiye var. Myanmar’da Türkiye var. Arakan’da Türkiye var. Nereye gidersen git, Türkiye var.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ezelden beri Sakarya bizi bilir. Biz de Sakarya’yı biliriz” diyerek, sözlerine şöyle devam etti: “Sakarya’yı bilmeyenler Ankara’nın batısında gerçekleşen Sakarya Meydan Savaşı’nın burada yapıldığını sanır. Öyle mi? Bay Kemal, Sakarya’nın nerede olduğunu bilmiyor. Yolları karıştırmış. Belediye başkan adayı olmuştu İstanbul’da. Kağıthane’ye ne diyordu? Kağıttepe diyordu. Düşünebiliyor musunuz? Benim ülkem bunların eline kalırsa hâlimiz nice olur. Onun için çok çalışacağız. Durmak yok, yola devam. Evelallah ben size inanıyorum. Gümbür gümbür geleceğinize inanıyorum. Sakarya’yı bilmeyenler şu meydanın altında zaten var olan otoparkı seçim vaadi olarak söyler. Öyle mi? Ama hamdolsun bizim 40 yıldır tüm ilçeleriyle Sakarya’nın neredeyse her karışında izimiz var.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Millî Mücadele Zaferi’nin 100. yılının sevincini bu sene yaşarken, Cumhuriyet’in kuruluşunun 100. yılı olan 2023’e bir adım daha yaklaştıklarını söyledi.
Geçen yıl Türk’ün Viyana önlerinden başlayan geri çekilişinin son noktası ve yeniden ilerlemeye başlamasının ilk işareti olan Sakarya Meydan Muharebesi’nin 100. yılını geride bıraktıklarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yıl Ağustos’un 26’sından Eylül’ün 9’una kadar da Yunan’ı ülkeden söküp atarak, Millî Mücadele’yi zaferle neticelendirdikleri bir dizi zaferin 100. yılını coşkuyla kutladıklarını dile getirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu vesileyle Anadolu topraklarını kanlarıyla sulayarak kendilerine vatan olarak bırakan tüm şehitleri ve gazileri rahmetle yâd ettiğini aktardı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunlar şehit nedir bilmez. Bunlar şüheda nedir bilmez. ‘Şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda. Canı cananı bütün varımı alsın da Hüda. Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda’ Bay Kemal, bunları bilmez ama alışacak” dedi.
Adapazarı bölgesinin Millî Mücadele’de işgal kuvvetlerinden yüz bulan Ermeni ve Rum çetelerine karşı destansı bir mücadele verdiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, böylece Adapazarı’nın kendi gücü ve imkânlarıyla Sakarya Meydan Savaşı’ndan aylarca önce düşmanı bu topraklardan söküp attığını kaydetti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Halit Molla, İpsiz Recep ve Necati Bey başta olmak üzere Adapazarı savunmasının tüm kahramanlarına Allah’tan rahmet diledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu gazi şehri her alanda kalkındırmak, geliştirmek, büyütmek için 20 yıldır gece gündüz çalıştıklarını belirterek konuşmasını şöyle sürdürdü: “Sakarya’ya kazandırdığımız eser ve hizmetleri en iyi sizler biliyorsunuz. Bugün de sizlerle hasret gidermek için şehrimizi ziyaret ederken elimiz boş gelmedik. Çeşitli bakanlıklarımız, kurumlarımız, belediyelerimiz tarafından şehrimize kazandırılan toplam yatırım bedeli yaklaşık 4 milyar lirayı bulan 203 projenin toplu açılışını sizlerle birlikte gerçekleştireceğiz. Bay Kemal, sen bu tür açılışlardan anlar mısın? Söyleyeyim size anlar. Ne anlar? İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’yla beraber musluk açıp kapamaktan anlar. Başka bir şey yok.”
AÇILIŞI YAPILAN ESER VE HİZMETLER
Eğitimde ana sınıfından ilkokula, ortaokula, liseye, atölyelere, köy yaşam merkezlerine kadar 42 ayrı projenin resmî açılışını bugün buradan yaptıklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, açılışını yapacakları projelere ilişkin şu bilgileri verdi: “Sakarya Üniversitemizin ve Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitemizin inşası tamamlanan birimlerinin açılışını da buradan gerçekleştiriyoruz. Çeşitli ilçelerimizdeki spor yatırımlarını resmen hizmete sunuyoruz. Sağlıkta aralarında 100 yataklı acil durum hastanesinin de bulunduğu 250 milyon liralık sağlık yatırımlarını hizmete açıyoruz. Ulaştırmada, görünce hayran olacaksınız, 60 kilometrelik Kaynarca-Karasu yolunun inşası biten 49 kilometrelik kısmını bugün açıyoruz. Kalan kısmı da en kısa sürede tamamlıyoruz. Ben şimdi şöyle karşıma bakıyorum. Muhteşem bir katılım var. Buraya gelene kadar zaten yollar sağ, sol, tıklım tıklım doluydu. Şimdi bu yolun tamamının hizmete girmesiyle bu güzergâhtaki yolculuk 70 dakikadan 40 dakikaya inecek. Böylece yılda vakitten 95 milyon lira, akaryakıttan 29 milyon lira tasarruf edilirken, karbon emisyonu da 6 bin ton azalacak. Bu önemli ulaşım projesinin Sakarya’mıza hayırlı olmasını diliyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, enerjide çok sayıda iletim hattında yapılan yenileme çalışmalarının ve trafo ilavelerinin resmî açılışını da bugün yaptıklarını belirterek, çeşitli ilçelerde, İller Bankası tarafından inşa edilen kanalizasyon, içme suyu, mahalle ve sokak geliştirme çalışmalarının resmî açılışlarını da buradan gerçekleştirdiklerini aktardı.
Arifiye, Pamukova’daki tren yolu hattı üzerinde inşa edilen alt geçidi ve üst geçidi, Acarlar Gölü’ndeki Longoz Ormanı Ekoturizm Projesi’ni, emniyet müdürlüklerinin hizmet binalarını da bugün açtıklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm bu kamu yatırımlarının şehre hayırlı olmasını diledi.
Belediyelerin açılışlarından da bahseden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Sakarya Büyükşehir Belediyemiz, ulaşımdan altyapıya 58 kalemde 725 milyon liralık yatırımı şehrimize kazandırdı. Yine Büyükşehir Belediyemiz, şehir genelinde 238 milyon lira maliyetle 401 kilometre asfaltlama ve beton yol çalışması yaptı. Adapazarı, Serdivan, Erenler, Arifiye, Kocaali, Taraklı, Karasu, Pamukova, Söğütlü, Geyve, Akyazı, Kaynarca ve Ferizli Belediyelerimiz de pek çok kıymetli yatırımı buralarda yaşayan vatandaşlarımızın hizmetine sundu. Genel toplamı 1 milyar 100 milyon lirayı bulan belediye yatırımlarımızın da şehrimize hayırlı olmasını diliyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sakarya’ya bu güzel hizmetleri gerçekleştiren bakanlıkları, belediyeleri tebrik ederek, gelecek dönem şehri hem bakanlıklar hem belediyeler vasıtasıyla yeni ve daha büyük hizmetlerle buluşturmayı sürdüreceklerini söyledi.
“SAKARYA’YA SON 20 YILDA TOPLAM 42 MİLYAR LİRA TUTARINDA YATIRIM YAPTIK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sakarya’ya kazandırdıkları eser ve hizmetlerin bunlardan ibaret olmadığının altını çizerek şöyle devam etti: “Sakarya’ya son 20 yılda toplam 42 milyar lira tutarında yatırım yaptık. Eğitimde 3 bin 486 adet yeni derslik kazandırdık. Şehrimize ikinci devlet üniversitesi olarak Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesini kurduk. Gençlik ve sporda 14 bin kişi kapasiteli yükseköğrenim yurt binaları açtık. Stadyumumuzla birlikte toplam 71 adet spor tesisi inşa ettik. Sosyal yardımlarda, Sakaryalı ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza toplam yaklaşık 3 milyar lira tutarında kaynak aktardık. Sağlıkta toplamda bin 625 yataklı, 22 hastanenin aralarında olduğu 57 adet sağlık tesisini şehrimize kazandırdık. Hâlen bin yataklı Sakarya Şehir Hastanemizle birlikte yedi sağlık tesisimizin inşası sürüyor. Çevre ve şehircilikte TOKİ vasıtasıyla bugüne kadar 7 bin 362 konutu tamamladık, bin 139 konutun inşası devam ediyor. Depreme hazırlık çalışmaları kapsamında Sakarya’da 900 bin metrekare büyüklüğe sahip yedi farklı alanda kentsel dönüşüm çalışması yürütüyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni başlattıkları 250 bin konut projesi kapsamında Sakarya’ya 2 bin 750 sosyal konut inşa edeceklerini söyledi.
Eski stadın yerini millet bahçesi olarak düzenlerken Serdivan Millet Bahçesi’ni de hizmete açtıklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ulaştırmada 133 kilometreden devraldıkları bölünmüş yol uzunluğunu 401 kilometreye ulaştırdıklarını kaydetti.
Kuzey Marmara Otoyolu’nun 67 kilometrelik kısmının Sakarya’da yer aldığını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, çevre yolu dahil İznik-Mekece yolunu, Sakarya-Taraklı yolunu ve Geyve-Taraklı turizm bağlantı yolunun kalan kesimlerini yıl sonuna kadar tamamlayacaklarını bildirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, otoyol bağlantıları başta olmak üzere çok sayıda yol projesini de ilerleyen yıl ve sonraki yıl bitirerek hizmete açacaklarını, daha önce sözünü verdikleri Karapürçek yolunun inşasına da bu yıl başlayacaklarını dile getirdi.
“SAKARYALI ÇİFTÇİLERİMİZE TOPLAM 2 MİLYAR LİRA TUTARINDA TARIMSAL DESTEK SAĞLADIK”
Sakarya’yı hızlı tren ile buluşturmakla kalmadıklarını, hızlı trenin fabrikasını da burada kurduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Karasu Limanı’nı tamamlayıp işletmeye açtık. Tarım ve ormanda şehrimize iki baraj, dört gölet inşa ettik; üç baraj ve iki gölet daha inşa ediyoruz. Bugüne kadar inşa ettiğimiz tesislerle 48 bin dekar araziyi sulamaya açtık. Ballıkaya Barajı’nın inşaat çalışmalarında sona yaklaştık. Fiziki gerçekleşmeleri yüzde 60’ı bulan Geyve Doğantepe ve Merkez Beşevler barajları 17 bin dekar araziyi sulayacak. Kışlaköy ve Turgutlu göletlerinin tamamlanmasıyla da 8 bin dekar arazi daha suya kavuşacak. Sakaryalı çiftçilerimize toplam 2 milyar lira tutarında tarımsal destek sağladık.”
Sanayi ve teknolojide Sakarya’da son 20 yılda bir endüstri bölgesi, beş yeni organize sanayi bölgesi, bir teknopark, 22 araştırma geliştirme merkezi ve dört tasarım merkezi kurduklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen ay 4 milyar 550 milyon lira yatırım bedeli ve 2 bin 500’den fazla istihdam kapasitesi olan tekstilden makineye, gıdadan mobilyaya 44 yeni fabrikanın Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank tarafından hizmete açıldığını anımsattı.
“BİZ ESERLERİMİZLE KONUŞUYORUZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehirdeki aktif sigortalı sayısının 167 binden 326 binin üzerine çıktığını belirterek şu ifadeleri kullandı: “Biz öyle birileri gibi yarısı yalan, yarısı yanlış, bir kısmı da iftiradan ibaret boş laflarla milletimizin vaktini heba etmiyoruz. Biz yapılmış, bitmiş, milletin hizmetine sunulmuş yatırımları, seçim vaadi olarak söyleyerek kendimizi komik duruma da düşürmüyoruz. Biz eserlerimizle konuşuyoruz. Hizmetlerimizle konuşuyoruz. Projelerimizle konuşuyoruz. Yatırımlarımızla konuşuyoruz. Erenler ne diyor; ‘Kamil odur ki koya dünyada bir eser, eseri olmayanın yerinde yeller eser’ İnşallah 2023’te bir kez daha kimin ülkemizi ve şehirlerimizi eserleriyle şenlendirdiğini, kimin yerinde yeller estiğini göreceğiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Birileri ülkeyi yönetmeyi partisindeki hizipleri idare etmekle karıştırıyor. Şimdi malum bir altılı masaları var. Bu altılı masadan bir şey çıkar mı? Bunlar her toplantıda, sadece bir sonraki toplantıyı kimin evinde yapacaklar onu konuşuyorlar, başka bir şey yok. Birileri ülkeyi yönetmeyi, kurdukları masaya oturttukları ve etrafında topladıkları güya gizli ortaklarını idare etmekle karıştırıyor. Birileri ülkeyi yönetmeyi, vesayet tetikçiliğiyle darbe destekçiliğiyle kendilerine emanet edilen kurumları batırmakla karıştırıyor. Ya bu Bay Kemal, Sosyal Sigortalar Kurumunu batıran adam değil mi? Orayı batırdı, batırmakla kalmadı ve nice insanlar, evet Savaş Ay’ın programını izlediyseniz, maalesef Sosyal Sigortalar Kurumunda, hastanelerde ölüm döşeklerinde kaldılar. Yine bunlar parti teşkilatlarından devşirdikleri figüranlarla sokak tiyatrosu oynamakla bu işi karıştırıyor. Hâlbuki kazın ayağı öyle değil.”
Türkiye’nin yönetimine talip olmanın “bu ülkenin ve gerisindeki koskoca bir tarih, medeniyet, insanlık mirasının yükünü omuzlamak” demek olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunun için önce Türkiye’yi 81 vilayeti ve 85 milyon vatandaşıyla kucaklaşmak gerekiyor. Biz halkımızı seviyoruz. Biz halkımızla beraberiz. Biz halkımızla beraber yürüdük bu yolda. Öyle diyor şair, ‘Bir zamanlar biz de millet hem nasıl milletmişiz. Gelmişiz dünyaya milliyet nedir öğretmişiz.’ Biz böyle bir milletiz. Öyle sıradan değil. Bunun için önce kalbini ve duasını bize yöneltmiş, yüzlerce milyon mazlumun umudu olmak gerekiyor. Bunun için önce, ülkemizi dünyada şanına ve şerefine yakışır şekilde temsil etmek gerekiyor. Bunun için önce Türkiye’nin çıkarlarını her yerde en üst seviyede korumak, kollamak gerekiyor” değerlendirmesini yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya-Ukrayna Savaşı’na değinerek konuşmasını şöyle sürdürdü: “Rusya-Ukrayna arasında savaş var mı? Var. Peki, tarım tahıl koridorunda 4 milyon tonun üzerinde tahılı Karadeniz’den alıp dünyaya dağıtan ülke hangi ülke? Sadece bu mu? Esirlerin takasını, 200 esirin takasını kim yaptı? Türkiye. Aldık ve takası yapıp ülkelerine gönderilmesi gereken yerlere elhamdülillah biz gönderdik. Ve şu anda Rusya, Ukrayna, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri, dünya, evelallah kimleri konuşuyor? Bizleri konuşuyor, Türkiye’yi konuşuyor. Küresel krizlere rağmen bu olayı çözmenin gayreti içinde olduk ve bu işi de Rabb’imin lütfuyla başardık.”
“MİLLETİMİZİN DERDİYLE DERTLENİYORUZ”
Ülkenin ve milletin her meselesiyle dertlenmek gerektiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Dertli olmak gerekir dertli. Dertli olmayandan bir şey olmaz. Biz dertliyiz. Bizim derdimizde millet var. Biz milletimizin derdiyle dertleniyoruz. Yetmez, bir de üstüne bunları çözmek için gereken mücadele azmine, enerjisine, birikimine, dirayetine sahip olacaksınız. Bu da yetmez. Ayrıca ülkenin ve milletin her meselesini çözecek programa, plana, projeye, beceriye, sabra sahip çıkacaksınız. Buradan 85 milyon vatandaşımın her birine sesleniyorum. Elinizi vicdanınıza koyun. Ekranları başında bizi izleyenlere sesleniyorum. Bu sorunun değerlendirmesini öyle yapın. Türkiye’ye son 20 yılda bunca eseri ve hizmeti bunlar kazandırabilir miydi? Ülkenin bugün yaşadığı sorunları ve sıkıntıları bunlar çözebilir miydi? Gençlerimizin beklentilerine bunlar cevap verebilir miydi?”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yıl eğitim öğretim yılı açılış törenini İstanbul Sancaktepe’de Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer ve milletvekillerinin de katılımıyla yaptığını hatırlatarak, “Rabb’ime hamdediyorum. Sıraların üzerinde kitaplar, yardımcı ders kitapları… Bunlar ücretsiz olarak yavrularımıza takdim edildi. Nereden nereye. Sınıfta kaç öğrenci var biliyor musunuz? 20 öğrenci. Ama biz okurken o sınıflarda 70-80 öğrenci vardı. Nerelerden nerelere geldik. Küresel krizlerin üst üste geldiği fırtınalı süreçten Türkiye’yi bunlar sağ salim çıkarabilir miydi?” diye konuştu.
Yola çıkarken “Türkiye’yi dört temel üzerinde yükselteceklerini” söylediklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Eğitim, sağlık, adalet, emniyet ve daha sonra ne dedik? Bunlara ilave ulaşım, tarım, demokrasi. Yetmez. Ne dedik? Dış politika. İşte bu dış politikanın da en son tırmandığı nokta neresi? İşte gördünüz. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda dünyaya hitap ettik mi? Hitap ettik. Birleşmiş Milletler binasının karşısına Türkevi’ni diktik mi? Allah’a hamdolsun. Artık Birleşmiş Milletler binasının hemen karşısında bizim binamız var. Bütün artık çalışmalarımızı oradan yürütüyoruz. Dikkat ederseniz bunların ülkenin ve milletin herhangi bir sıkıntısının çözümüne dair hiçbir projesini, vaadini duyamazsınız. Teklifini duyamazsınız. Çünkü hem öyle bir dertleri yok hem öyle bir kapasiteleri yok hem öyle bir hazırlıkları yok. Bütün umutlarını küresel krizin ekonomimizdeki etkilerine ve uzunca bir süredir fütursuzca yürüttükleri iftira kampanyalarına bağlamış durumdalar. Ülkemizin ve milletimizin sıkıntılarından medet umacak kadar muvazeneyi yitirmiş vaziyetteler.”
“El atına binen tez iner” atasözünü de hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: “Kendi emeği, kendi gayreti, kendi alın teri olmayan işlere bel bağlayarak iktidar rüyası görenleri, sandıkta sizlerin bir kez daha uyandıracağına inanıyorum. Bu altılı masayı gerektiği şekilde millet olarak devirmeye hazır mısınız? Bunu zaten Sakarya söylüyor. Şu anda bu meydan söylüyor. 2023’e giden yolda öyle eskisi gibi siyasi ve toplum mühendisliği ürünü oyunlarla istikameti belirlenecek bir ülke olmadığını bunlara hep birlikte göstereceğiz. Ülkemizin son sekiz, dokuz yıldır yaşadığı kesintisiz saldırıların sebebi sadece AK Parti’yi, sadece Cumhur İttifakını, sadece Tayyip Erdoğan’ı iktidardan indirmek değildir. Asıl amaç, Türkiye’yi yeniden siyasetiyle, ekonomisiyle, dış politikasıyla, her şeyiyle, güvenliğiyle malum yerlere, malum güç odaklarına tekrar bağımlı hâle getirmektir. Bunların rahatsızlığı bizden değil, Türkiye’nin özgürce kendi politikasını belirliyor, onurluca duruş sergiliyor, üretiyor, büyüyor, gelişiyor olmasındandır. Öyle ki Gezi Olayları’ndan FETÖ’nün ilk büyük hamlesi olan 17-25 Aralık emniyet, yargı, darbe girişimine, PKK’nın çukur eylemlerinden DEAŞ saldırılarıyla sınırlarımızın tacizine, özellikle istikbalimizi hedef alan 15 Temmuz darbe teşebbüsünden ekonomimizi mahvetme tehditlerine kadar son dönemde önümüze konan faturanın gerisinde işte bu gaye vardır.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sakarya’ya gelirken helikopterden köprüleri gördüğünü belirterek şu değerlendirmelerde bulundu: “Allah’a hamdolsun Osman Gazi Köprüsü’nden, bunun yanında Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nden, öbür taraftan elhamdülillah İGA’dan uçan yolcu sayısı, Sabiha Gökçen’den uçan yolcu sayısı… Bakıyorsunuz İGA’dan uçan yolcu sayısı 235 bin, öbür tarafta bakıyorsunuz Sabiha Gökçen’den 100 bin. Dünyada havalimanları kapalı, uçuşları doğru dürüst yapamıyorlar ama Türkiye’de şu anda köprülerimiz bangır bangır evelallah, araçlar gidiyor geliyor. Hani ya her taraf ekonomide çökmüştü, batmıştı. Ben şimdi helikopterden o yolları gördüm, araçlar, otomobiller, otobüsler, kamyonlar, tırlar, evelallah tıklım tıklım yollar dolu. Bu bir şeyi gösteriyor, neyi gösteriyor? Ekonomik canlılığı gösteriyor ama gözü olan görür, dili olan hakkı konuşur, kulağı olan da duyar. Bunlarda hiçbiri yok.”
“ÜLKEMİZE KAZANDIRACAK DAHA ÇOK ESERİMİZ VAR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Tüm dünyayı etkileyen koronavirüs salgını Rusya-Ukrayna savaşı herkes gibi bizim ekonomimizde de tabii ki dalgalanmalara yol açtı ama biz Turkovac’ı çıkardık, kendi aşımızı çıkardık. Sadece kendimiz kullanmadık, fakir fukara, garip gureba ülkelere de bu aşıdan gönderdik. Gelişmiş ülkeler dahi bu tablo karşısında gerçekten şaşkına döndüler. Ne yapacağını bilemez hâlde sağa sola savrulurken biz güçlü altyapımız ve ön alıcı politikalarımızla kendimizi krizlerden olumlu yönden ayrıştırmayı başardık. Daha düne kadar birileri bizi ‘Bu kadar yolu, köprüyü, tüneli, havalimanını, hastaneyi, okulu, savunma sanayi projesini, altyapı yatırımını ne yapacaksınız?’ diye kendi aklınca itham ediyordu. Şimdi aynı kesimler ülkemizin bu sayede hem krizlerin üstesinden başarıyla geldiğini hem de sürekli hedef büyüterek yoluna devam ettiğini görünce ‘Niye daha fazla yapmadınız?’ bunu sormaya başladılar.”
“Yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla. İşte bu beş başlıkla biz yolumuza devam ediyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İktidar heveslerini, programları, eserleri, vizyonlarıyla milletin gönlüne girerek gerçekleştirmeye çalışmak yerine ülkenin felaketinde arayanlardan kimseye hayır gelmez. Varsın onlar karınlarında 40 tilkiyi kuyruklarını birbirine değdirmeden dolaştırmaya çalışmakla vakit kaybetsin. Biz işimize bakacağız. Ülkemize kazandıracak daha çok eserimiz var, yapacak daha çok işimiz var. Şimdi burada Sakarya Demokrasi Meydanı’ndan öyle bir ses verin ki karınlarındaki tilkilerle, kafalarındaki sinsi hesaplarla beraber duymayan kalmasın” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, törene katılan vatandaşlara şöyle seslendi: “Sakarya 2023’te tercihini büyük ve güçlü Türkiye’den yana yapmaya hazır mısın? Maşallah. Sakarya, evlatlarımıza bırakacağımız en önemli miras olan 2053 vizyonuna sahip çıkacak mısın? Sakarya, ülkemize diz çöktürmenin, milletimize boyun eğdirmenin peşinde olanların heveslerini bir kez daha kursaklarında bırakmaya var mısın? Sakarya, bu kutlu mücadelede yanımızda mısın? Şimdi, gür seda ile tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız. Maşallah Sakarya 2023 için kararını şimdiden vermiş. Sakarya bizimle birlikte oldukça Allah’ın izniyle üstesinden gelemeyeceğimiz mesele yoktur. Açılışını yaptığımız eser ve hizmetlerin şehrimize hayırlı olmasını diliyor, bunların hayata geçirilmesinde emeği geçenleri tekrar tebrik ediyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından canlı bağlantıyla Kaynarca-Karasu-Kocaali yolu için yapılan açılış törenine bağlandı. Törende, daha sonra Sakarya Acil Durum Hastanesi, büyükşehir yatırımları ve eğitim yatırımları ile yapımı tamamlanan diğer projelerin toplu açılış töreni gerçekleştirildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplu açılış töreninin ardından, Sakarya Valiliği ve Sakarya Büyükşehir Belediyesini ziyaret etti.
CUMHURBAŞKANI SAYIN RECEP TAYYİP ERDOĞAN’IN
SAKARYA TOPLU AÇILIŞ TÖRENİNDE YAPTIĞI KONUŞMA
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN- … en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum.
Yaklaşık 14 aylık bir hasretin ardından tekrar sizlerle bir arada olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum.
Sakarya bugün bir başka, Sakarya bugün coşkun. Sakarya saf çocuğu masum Anadolu’nun, divanesi ikimiz kaldık Allah yolunun. Evet, bu yolda dün bir ve beraberdik, bugün yine bir ve beraberiz, yarın yine bir ve beraber Allah’ın izniyle fetihlere koşacağız; buna hazır mıyız? (“Evet” Sesleri) Bu yolda koşmaya hazır mıyız? (“Evet” Sesleri) Allah sizlerden razı olsun.
Ne diyor:
“Yol onun, varlık onun, gerisi hep angarya;
Yüzüstü çok süründün, ayağa kalk, Sakarya.”
Evet, ben bugün Sakarya’yı ayağa kalkmış olarak görüyorum, dün de öyleydi, bugün de öyle, Allah’ın izniyle yarın da öyle olacak.
Evet, uzun yolculuklardan geldim, Özbekistan’dan geldim. Özbekistan’dan New York’a geçtik, New York’ta Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda hitabımızı dünyaya yaptık. Bizim inşa ettiğimiz Türkevi’nde dünya liderleriyle elhamdülillah arka arkaya 3 gün birebir görüşmeler yaptık. Kim adına yaptık? Milletimizin adına yaptık. Ve hamdolsun, hepsinden de gerek yaptığımız konuşmayla ilgili, gerekse milletimizle ilgili hep teşekkürler aldık. Ve bu teşekkürleri alırken yanımda da, arkamda da sadece siz vardınız, çünkü bu milletin bir evladı olmak, bu milletin bir ferdi olmaktan daha büyük bir bahtiyarlık olabilir mi? İşte onunla yürüdük, bu coşkuyla yürüdük ve rabbim de önümüzü açtı.
Ve yaptığımız bütün görüşmelerden hamdolsun ülkeme selamlar var, ülkeme bu noktada gerçekten sevgiler var. Niye? Afrika’da Türkiye var, Asya’da Türkiye var, Myanmar’da Türkiye var, Arakan’da Türkiye var, nereye gidersen git Türkiye var.
Kardeşlerim; ezelden beri Sakarya bizi bilir, biz de Sakarya’yı biliriz. Sakarya’yı bilmeyenler Ankara’nın batısında gerçekleşen Sakarya Meydan Savaşının burada yapıldığını sanır, öyle mi? Bay Kemal Sakarya’nın nerede olduğunu bilmiyor, yolları karıştırmış. Belediye Başkan adayı olmuştu İstanbul’da, Kağıthane’ye ne diyordu? Kağıttepe diyordu. Düşünebiliyor musunuz, benim ülkem bunların eline kalırsa halimiz nice olur. Onun için, çok çalışacağız, durmak yok, yola devam. Evvel Allah ben siz inanıyorum, gümbür gümbür geleceğinize inanıyorum.
Sakarya’yı bilmeyenler, şu meydanın altında zaten var olan otoparkı seçim vaadi olarak söyler, öyle mi? Ama hamdolsun bizim 40 yıldır tüm ilçeleriyle Sakarya’nın neredeyse her karışında izimiz var. Milli mücadele zaferinin 100. yılının sevincini bu sene yaşarken, Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yılı olan 2023’e bir adım daha yaklaşıyoruz. Geçtiğimiz yıl Türk’ün Viyana önlerinden başlayan geri çekilişinin son noktası ve yeniden ilerlemeye başlamasının ilk işareti olan Sakarya Meydan Muharebesinin 100. yılını hatırlayın geride bırakmıştık. Bu yıl Ağustos’un 26’sından Eylül’ün 9’una kadar da Yunan’ı ülkemizden söküp atarak milli mücadeleyi zaferle neticelendirdiğimiz bir dizi zaferin 100. yılını coşkuyla kutladık.
Bu vesileyle, Anadolu topraklarını kanlarıyla sulayarak bizlere vatan olarak bırakan tüm şehitlerimizi, gazilerimizi bir kez daha rahmetle yad ediyorum.
Kardeşlerim; bunlar şehit nedir bilmez, bunlar şüheda nedir bilmez. Kardeşlerim;
“Şüheda fışkıracak, toprağı sıksan şüheda.
Canı, cananı, bütün varımı alsın da Hüda,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.”
Bay Kemal bunları bilmez, ama alışacak.
Ve Adapazarı bölgesi milli mücadelede işgal kuvvetlerinden yüz bulan Ermeni ve Rum çetelerine karşı destansı bir mücadele vermiştir. Böylece Adapazarı kendi gücü ve imkanlarıyla Sakarya Meydan Savaşından aylarca önce düşmanı bu topraklardan söküp atmıştır.
Halit Molla, İpsiz Recep ve Necati Bey başta olmak üzere Adapazarı savunmasının tüm kahramanlarına Allah’tan rahmet diliyorum.
Bu gazi şehrimizi her alanda kalkındırmak, geliştirmek, büyütmek için 20 yıldır gece-gündüz çalıştık, çalışıyoruz. Sakarya’ya kazandırdığımız eser ve hizmetleri en iyi sizler biliyorsunuz. Bugün de sizlerle hasret gidermek için şehrimizi ziyaret ederken elimiz boş gelmedik, çeşitli bakanlıklarımız, kurumlarımız, belediyelerimiz tarafından şehrimize kazandırılan toplam yatırım bedeli yaklaşık 4 milyar lirayı bulan 203 projenin toplu açılışını sizlerle birlikte gerçekleştireceğiz. Bay Kemal, sen bu tür açılışlardan anlar mısın? Söyleyeyim size, anlar. Ne anlar? İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanıyla beraber musluk açıp-kapamaktan anlar, başka bir şey yok.
Eğitimde anasınıfından ilkokula, ortaokula, liseye, atölyelere, köy yaşam merkezlerin kadar 42 ayrı projenin resim açılışını bugün buradan yapıyoruz. Sakarya Üniversitemizin ve Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitemizin inşası tamamlanan birimlerinin açılışını da buradan gerçekleştiriyoruz.
Çeşitli ilçelerimizdeki spor yatırımlarını resmen hizmete sunuyoruz.
Sağlıkta aralarında 100 yataklı acil durum hastanesinin de bulunduğu 250 milyon liralık sağlık yatırımlarını hizmete açıyoruz.
Ulaştırmada, görünce hayran olacaksınız, 60 kilometrelik Kaynarca-Karasu yolunun inşası biten 49 kilometrelik kısmını bugün açıyoruz, kalan kısmı da en kısa sürede tamamlıyoruz. Ben şimdi şöyle karşıma bakıyorum, muhteşem bir katılım var. Buraya gelene kadar zaten yollar sağ-sol tıklım-tıklım doluydu. Şimdi bu yolun tamamının hizmete girmesiyle bu güzergahtaki yolculuk 70 dakikadan 40 dakikaya inecek, böylece yılda vakitten 95 milyon lira, akaryakıttan 29 milyon lira tasarruf edilirken, karbon emisyonu da 6 bin ton azalacak. Bu önemli ulaşım projesinin Sakarya’mıza hayırlı olmasını diliyorum.
Enerjide çok sayıda iletim hattında yapılan yenileme çalışmalarının ve trafo ilavelerinin resmi açılışını da bugün yapıyoruz.
Çeşitli ilçelerimizle İller Bankası tarafından inşa edilen kanalizasyon, içme suyu, mahalle ve sokak geliştirme çalışmalarının resmi açılışlarını da buradan gerçekleştiriyoruz.
Arifiye-Pamukova’daki tren yolu hattı üzerinde inşa edilen altgeçidi ve üstgeçidi, Acarlar Gölü’ndeki Longoz Ormanı ekoturizm projesini, emniyet müdürlüklerimizin hizmet binalarını da bugün açıyoruz.
Tüm bu kamu yatırımlarının şehrimize hayırlı olmasını diliyorum.
Şimdi geliyorum belediyelerimizin açılışlarına.
Sakarya Büyükşehir Belediyemiz ulaşımdan altyapıya 58 kalemde 725 milyon liralık yatırım şehrimize kazandırdı. Yine Büyükşehir Belediyemiz şehir genelinde 238 milyon lira maliyetle 401 kilometre asfaltlama ve beton yol çalışması yaptı.
Adapazarı, Serdivan, Erenler, Arifiye, Kocaali, Taraklı, Karasu, Pamukova, Söğütlü, Geyve, Akyazı, Kaynarca ve Ferizli belediyelerimiz de pek çok kıymetli yatırımı buralarda yaşayan vatandaşlarımızın hizmetine sundu.
Genel toplamı 1 milyar 100 milyon lirayı bulan belediye yatırımlarımızın da şehrimize hayırlı olmasını diliyorum.
Kardeşlerim; Sakarya’mıza bu güzel hizmetleri gerçekleştiren tüm bakanlıklarımızı, belediyelerimizi tebrik ediyorum.
İnşallah önümüzdeki dönem şehrimizi hem bakanlıklarımız vasıtasıyla, hem belediyelerimiz vasıtasıyla yeni ve daha büyük hizmetlerle buluşturmayı sürdüreceğiz.
Değerli kardeşlerim; elbette Sakarya’mıza kazandırdığımız eser ve hizmetler bunlardan ibaret değildir. Sakarya’ya son 20 yılda toplam 42 milyar lira tutarında yatırım yaptık.
Eğitimde 3486 adet yeni derslik kazandırdık. Şehrimize ikinci devlet üniversitesi olarak Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesini kurduk.
Gençlik ve sporda 14 bin kişi kapasiteli yükseköğrenim yurt binaları açtık. Stadyumumuzla birlikte toplam 71 adet spor tesisi inşa ettik.
Sosyal yardımlarda Sakaryalı ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza toplam yaklaşık 3 milyar lira tutarında kaynak aktardık.
Sağlıkta toplamda 1625 yataklı 22 hastanenin aralarında olduğu 57 adet sağlık tesisini şehrimize kazandırdık. Halen 1000 yataklı Sakarya Şehir Hastanemizle birlikte 7 adet sağlık tesisimizin inşası sürüyor.
Çevre ve şehircilikte TOKİ vasıtasıyla bugüne kadar 7362 konutu tamamladık, 1139 konutun inşası devam ediyor. Depreme hazırlık çalışmaları kapsamında Sakarya’da 900 bin metrekare büyüklüğe sahip 7 farkı alanda kentsel dönüşüm çalışması yürütüyoruz. Yeni başlattığımız 250 bin konut projesi kapsamında Sakarya’mıza 2750 sosyal konut inşa edeceğiz. Eski stadın yerini millet bahçesi olarak düzenlerken, Serdivan Millet Bahçesini de hizmete açtık.
Ulaştırmada 133 kilometreden devraldığımız bölünmüş yol uzunluğu 401 kilometreye ulaştırdık. Kuzey Marmara Otoyolunun 67 kilometrelik kısmı da Sakarya’da yer almaktadır. Çevre yolu dahil İznik-Mekece yolunu, Sakarya-Taraklı yolunu, Geyve-Taraklı turizm bağlantı yolunun kalan kesimlerini yılsonuna kadar tamamlıyoruz. Otoyol bağlantıları başta olmak üzere çok sayıda yol projesini de önümüzdeki ve sonraki yıl bitirerek hizmete açıyoruz. Kardeşlerim, daha önce sözünü verdiğimiz Karapürçek yolunun inşasına da inşallah bu yıl başlıyoruz.
Sakarya’yı hızlı tren ile buluşturmakla kalmayıp, hızlı trenin fabrikasını nerede kurduk? Burada kurduk.
Karasu Limanını tamamlayıp işletmeye açtık.
Tarım ve ormanda şehrimize 2 baraj, 4 gölet inşa ettik; 3 baraj ve 2 gölet daha inşa ediyoruz. Bugüne kadar inşa ettiğimiz tesislerle 48 bin dekar araziyi sulamaya açtık. Ballıkaya Barajının inşaat çalışmalarında sona yaklaştık. Değerli kardeşlerim, fiziki gerçekleşmeleri yüzde 60’ı bulan Geyve Doğantepe ve Merkez Beşevler barajları 17 bin dekar araziyi sulayacak. Kışlaköy ve Turgutlu göletlerinin tamamlanmasıyla da 8 bin dekar arazi daha suya kavuşacak.
Sakaryalı çiftçilerimize toplam 2 milyar lira tutarında tarımsal destek sağladık.
Sanayi ve teknolojide Sakarya’da son 20 yılda bir endüstri bölgesi, 5 yeni organize sanayi bölgesi, bir teknopark, 22 araştırma-geliştirme merkezi ve 4 tasarım merkezi kurduk. Daha geçtiğimiz ay 4 milyar 550 milyon lira yatırım bedeli ve 2500’den fazla istihdam kapasitesi olan tekstilden makineye, gıdadan mobilyaya 44 yeni fabrikayı Sanayi ve Teknoloji Bakanımız hizmete açtı. Şehrimizdeki aktif sigortalı sayısı nereden nereye çıktı biliyor musunuz? 167 binden 326 binin üzerine çıktı.
Kardeşlerim; biz öyle birileri gibi yarısı yalan, yarısı yanlış, bir kısmı da iftiradan ibaret boş laflarla milletimizin vaktini heba etmiyoruz. Biz, yapılmış, bitmiş, milletin hizmetine sunulmuş yatırımları seçim vaadi olarak söyleyerek kendimizi komik duruma da düşürmüyoruz. Biz, eserlerimizle konuşuyoruz, hizmetlerimizle konuşuyoruz, projelerimizle konuşuyoruz, yatırımlarımızla konuşuyoruz.
Erenler ne diyor? Kamil odur ki, koya dünyada bir eser, eseri olmayanın yerinde yeller eser. İnşallah 2023’te bir kez daha kimin ülkemizi ve şehirlerimizi eserleriyle şenlendirdiğini, kimin yerinde yeller estiğini göreceğiz.
Birileri ülkeyi yönetmeyi partisindeki hizipleri idare etmekle karıştırıyor. Şimdi malum bir 6’lı masaları var, bu 6’lı masadan bir şey çıkar mı? (“Hayır” Sesleri) Bunlar her toplantıda sadece bir sonraki toplantıyı kimin evinde yapacaklar, onu konuşuyorlar, başka bir şey yok. Birileri ülkeyi yönetmeyi, kurdukları masaya oturtturdukları ve etrafında topladıkları güya gizli ortaklarını idare etmekle karıştırıyor. Birileri ülkeyi yönetmeyi, vesayet tetikçiliğiyle, darbe destekçiliğiyle, kendilerine emanet edilen kurumları batırmakla karıştırıyor.
Ya bu Bay Kemal Sosyal Sigortalar Kurumunu batıran adam değil mi? (“Evet” Sesleri) Orayı batırdı, batırmakla kalmadı ve değerli kardeşlerim, nice insanlar, evet, Savaş Ay’ın programını izlediyseniz, maalesef Sosyal Sigortalar Kurumunda, hastanelerde ölüm döşeklerinde kaldılar.
Ve bunlar parti teşkilatlarından devşirdikleri figüranlarla sokak tiyatrosu oynamakla bu işi karıştırıyor; halbuki kazın ayağı öyle değil. Türkiye’nin yönetimine talip olmak demek, bu ülkenin ve gerisindeki koskoca bir tarih, medeniyet, insanlık mirasının yükünü omuzlamak demektir. Bunun için önce, Türkiye’yi, 81 vilayeti ve 85 milyon vatandaşıyla kucaklaşma gerekiyor.
Biz halkımızı seviyoruz, biz halkımızla beraberiz. Biz halkımızla beraber yürüdük bu yolda. Öyle diyor şair: “Bir zamanlar biz de millet, hem nasıl milletmişiz. Gelmişiz, dünyaya millet, milliyet nedir öğretmişiz.” Biz böyle bir milletiz, öyle sıradan değil. Bunun için önce, kalbini ve duasını bize yöneltmiş yüzlerce milyon mazlumun umudu olmak gerekiyor. Bunun için önce, ülkemizi dünyada şanına ve şerefine yakışır şekilde temsil etmek gerekiyor. Bunun için önce, Türkiye’nin çıkarlarını her yerde en üst seviyede korumak, kollamak gerekiyor.
Kardeşlerim; Rusya-Ukrayna arasında savaş var mı? Var. Peki, tarım, tahıl koridorundan 4 milyon tonun üzerinde tahılı Karadeniz’den alıp dünyaya dağıtan ülke hangi ülke? (“Türkiye” Sesleri) Sadece bu mu? Esirlerin takasını, 200 eserin takasını kim yaptı? (“Türkiye” Sesleri) Türkiye. Aldık ve takası yapıp ülkelerine gönderilmesi gereken yerlere elhamdülillah biz gönderdik. Ve şu anda Rusya, Ukrayna, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri, dünya evvel kimleri konuşuyor? Bizleri konuşuyor, Türkiye’yi konuşuyor. Küresel krizlere rağmen bu olayı çözmenin gayreti içinde olduk ve bu işi de Rabbimin lütfuyla başardık.
Ülkenin ve milletin her meselesiyle dertleneceksiniz. Kardeşlerim, dertli olmak gerekir dertli, dertli olmayandan bir şey olmaz. Biz dertliyiz, bizim derdimizde millet var, biz milletimizin derdiyle dertleniyoruz. Yetmez, bir de üstüne bunları çözmek için gereken mücadele azmine, enerjisine, birikimine, dirayetine sahip olacaksınız. Bu da yetmez, ayrıca ülkenin ve milletin her meselesini çözecek programa, plana, projeye, beceriye, sabra sahip çıkacaksınız.
Buradan 85 milyon vatandaşımın her birine sesleniyorum, elinizi vicdanınıza koyun, ekranları başında bizi izleyenlere sesleniyorum, bu sorunun değerlendirmesini öyle yapın, Türkiye’ye son 20 yılda bunca eseri ve hizmeti bunlar kazandırabilir miydi? (“Hayır” Sesleri) Ülkenin bugün yaşadığı sorunları ve sıkıntıları bunlar çözebilir miydi? (“Hayır” Sesleri) Gençlerimizin beklentilerine bunlar cevap verebilir miydi? (“Evet” Sesleri)
İşte bu yıl eğitim-öğretim yılının açılışını İstanbul Sancaktepe’de yaptım Milli Eğitim Bakanımız, milletvekillerimiz birlikte. Rabbime hamd ediyorum, sıraların üzerinde kitaplar, yardımcı ders kitapları, bunlar ücretsiz olarak yavrularımıza takdim edildi; nereden nereye. Ve sınıfta kaç öğrenci var biliyor musunuz? 20 öğrenci. Ama biz okurken o sınıflarda 70 öğrenci vardı, 80 öğrenci vardı; nerelerden nerelere geldik.
Küresel krizlerin üst üste geldiği fırtınalı süreçten Türkiye’yi bunlar sağ salim çıkartabilir miydi? (“Hayır” Sesleri) Ne dedik biz yola çıkarken? 4 temel üzerinde Türkiye’yi yükselteceğiz, eğitim, sağlık, adalet, emniyet. Ve daha sonra ne dedik? Bunlara ilave, ulaşım, tarım, demokrasi. Yetmez, ne dedik? Dış politika, işte bu dış politikanın da en son tırmandığı nokta neresi? İşte gördünüz, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda dünyaya hitap ettik mi? Hitap ettik. Ve Birleşmiş Milletler’in binasının karşısına Türkevi’ni diktik mi? (“Evet” Sesleri) Allah’a hamdolsun, artık Birleşmiş Milletler binasının hemen karşısında bizim binamız var, bütün artık çalışmalarımızı oradan yürütüyoruz.
Dikkat ederseniz, bunların ülkenin ve milletin herhangi bir sıkıntısının çözümüne dair hiçbir vaadini, projesini duyamazsınız, teklifini duyamazsınız, çünkü hem öyle bir dertleri yok, hem öyle bir kapasiteleri yok, hem öyle bir hazırlıkları yok. Bütün umutlarını küresel krizin ekonomimizdeki etkilerine ve uzunca bir süredir fütursuzca yürüttükleri iftira kampanyalarına bağlamış durumdalar. Ülkemizin ve milletimizin sıkıntılarından medet umacak kadar muvazeneyi yitirmiş vaziyetteler.
Eskiler ne diyor? El atına binen tez iner. Kendi emeği, kendi gayreti, kendi alın teri olmayan işlere bel bağlayarak iktidar üyesi görenleri sandıkta sizlerin bir kez daha uyandıracağına ben inanıyorum. Bu 6’lı masayı gerektiği şekilde millet olarak devirmeye hazır mısınız? (“Evet” Sesleri) Bunu zaten Sakarya söylüyor, şu anda bu meydan söylüyor.
2023’e giden yolda öyle eskisi gibi siyasi ve toplum mühendisliği ürünü oyunlarla istikameti belirlenecek bir ülke olmadığını, bunlara hep birlikte göstereceğiz.
Ülkemizin son 8-9 yıldır yaşadığı kesintisiz saldırılarının sebebi, sadece AK Partiyi, sadece Cumhur İttifakı’nı, sadece Tayyip Erdoğan’ı iktidardan indirmek değildir. Asıl amaç, Türkiye’yi değerli kardeşlerim, yeniden siyasetiyle, ekonomisiyle, dış politikasıyla, her şeyiyle, güveliğiyle malum yerlere, malum güç odaklarına tekrar bağımlı hale getirmektir. Bunların rahatsızlığı bizden değil, Türkiye’nin özgürce kendi politikasını belirliyor, onurluca duruş sergiliyor, üretiyor, büyüyor, gelişiyor olmasındandır. Öyle ki, Gezi olaylarından FETÖ’nün ilk büyük hamlesi olan 17-25 Aralık emniyet-yargı darbe girişimine, PKK’nın çukur eylemlerinden DEAŞ saldırılarıyla sınırlarımızın tacizine, istiklalimizi, özellikle istikbalimizi aynı zamanda hedef alan 15 Temmuz darbe teşebbüsünden ekonomimizi mahvetme tehditlerine kadar son dönemde önümüze konan her faturanın gerisinde işte bu gaye vardır.
Şimdi bugün gelirken helikopterden tabi köprülerimizi gördük. Allah’a hamdolsun, Osman Gazi Köprüsünden, bunun yanında Yavuz Sultan Selim Köprüsünden… Öbür taraftan elhamdülillah Biga’dan uçan yolcu sayısı, Sabiha Gökçen’den uçan yolcu sayısı, bakıyorsunuz Biga’dan uçan yolcu sayısı 235 bin, öbür taraftan bakıyorsunuz Sabiha Gökçen’den 100 bin. Değerli kardeşlerim, dünyada havalimanları kapalı, uçuşları doğru dürüst yapamıyorlar, ama Türkiye’de şu anda köprülerimiz bangır bangır evvel Allah araçlar gidiyor geliyor. Hani ya her taraf ekonomide çökmüştü, batmıştı. Ben şimdi helikopterden o yolları gördüm, araçlar, otomobiller, otobüsler, kamyonlar, tırlar evvel Allah tıklım-tıklım yollar dolu. Bu bir şeyi gösteriyor, neyi gösteriyor? Ekonomik canlılığı gösteriyor. Ama gözü olan görür, dili olan hakkı konuşur, kulağı olan da duyar; bunlarda hiçbiri yok.
Tüm dünyayı etkileyen koronavirüs salgını, Rusya-Ukrayna savaşı herkes gibi bizim ekonomimizde de tabi ki dalgalanmalara yol açtı. Ama biz TURKOVAC’ı çıkardık, kendi aşımızı çıkardık, sadece kendimiz kullanmadık, fakir-fukara, garip-gureba ülkelere de bu aşıdan ne yaptık, gönderdik. Gelişmiş ülkeler dahi bu tablo karşısında gerçekten şaşkına döndüler, ne yapacağını bilemez halde sağa-sola savurulurken, biz güçlü altyapımız ve ön alıcı politikalarımızla kendimizi krizlerden olumlu yönde ayrıştırmayı başardık. Daha düne kadar birileri bizi bu kadar yolu, köprüyü, tüneli, havalimanını, hastaneyi, okulu, savunma sanayi projesini, altyapı yatırımını ne yapacaksınız diye kendi aklınca ithal ediyordu. Şimdi aynı kesimler ülkemizin bu sayede hem krizlerin üstesinden başarıyla geldiğini, hem de sürekli hedef büyüterek yoluna devam ettiğini görünce, niye daha fazla yapmadınız, bunu sormaya başladılar.
Kardeşlerim; şunu unutmayın: Yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla, işte bu 5 başlıkla biz yolumuza devam ediyoruz. İktidar heveslerini, programları, eserleri, vizyonlarıyla milletin gönlüne girerek gerçekleştirmeye çalışmak yerine, ülkenin felaketinde arayanlardan kimseye hayır gelmez. Varsın onlar karınlarında 40 tilkiyi kuyruklarını birbirine değdirmeden dolaştırmaya çalışmakla vakit kaybetsin. Biz işimize bakacağız, ülkemize kazandıracak daha çok eserimiz var, yapacak daha çok işimiz var.
Şimdi buradan, Sakarya Demokrasi Meydanından öyle bir ses verin ki, karınlarındaki tilkilerle, kafalarındaki sinsi hesaplarla beraber duymayan kalmasın; hazır mısınız? (“Evet” Sesleri)
Sakarya, 2023’te tercihini büyük ve güçlü Türkiye’den yana yapmaya hazır mısın? (“Evet” Sesleri) Maşallah.
Sakarya, evlatlarımıza bırakacağımız en önemli miras olan 2053 vizyonuna sahip çıkacak mısın? (“Evet” Sesleri)
Sakarya, ülkemize diz çöktürmenin, milletimize boğun eğdirmeni peşinde olanların heveslerini bir kez daha kursaklarında bırakmaya var mısın? (“Evet” Sesleri)
Sakarya, bu kutlu mücadelede yanımızda mısın? (“Evet” Sesleri)
Şimdi gür sedayla… Gençler, iyi, güzel de, hanımlar sizden daha güçlü. Hazır mıyız? (“Evet” Sesleri)
(Halkla Beraber Söyleniyor)
Tek millet… Tek bayrak… Tek vatan… Tek devlet…
Bir olacağız… İri olacağız… Diri olacağız… Kardeş olacağız… Hep birlikte Türkiye olacağız…
Maşallah, Sakarya 2023 için kararını şimdiden vermiş. Sakarya bizimle birlikte oldukça Allah’ın izniyle üstesinden gelemeyeceğimiz mesele yoktur.
Bir kez daha açılışını yaptığımız eser ve hizmetlerin şehrimize hayırlı olmasını diliyor, bunların hayata geçirilmesinde emeği geçenleri tekrar tebrik ediyorum.
Hepinize sevgilerimi, saygılarımı sunuyorum.
Şimdi canlı bağlantıya geçiyoruz, ekrana bakalım, Kaynarca-Karasu Yolu.
(Canlı Bağlantılar Yapıldı)
Evet, tüm eserlerimiz Sakarya’mıza hayırlı olsun diyoruz ve bugünün hatırasına makaslar kurdeleyi kesenlerde kalacak; ya Allah, Bismillah.
—– / —–