Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Arifiye İlçe Başkanı Ali Gökpınar güven tazeledi

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Arifiye İlçe Başkanı Ali Gökpınar güven tazeledi

HABER-Fehmi DUMAN-Necla BAKAN-Hilal YILDIZ  sakarya54.net ekibi

Divan Başkanlığını Azize ÇEROĞLU yaptı.

CHP Arifiye  İlçe Kongresine, CHP Sakarya Milletvekili Ayça Taşkent, CHP İl Başkanı Cengiz Çiçek, Milletvekili adayları Ecevit KELEŞ, Kamil ÖZKAN,Azize ÇEROĞLU, ilçe başkanları ve CHP delegeleri katıldı.

Şahin Yılmaz ADIYAMAN, Ali Gökpınar listeleri yarıştı.Seçimi

Ali Gökpınar kazandı

İlçe başkanı Ali GÖKPINAR ın açılış konuşması, saygı duruşu ve istiklal marşı ardından kongre divanı oluştu. İlçe örgütü faliyet ve mali bilenço raporu oylandı. Seçimlerde Arifiyeli partililerimiz partimizin altı oklu bayrağımızı daha yukarılara taşımamız için bizlere tekrar görev vermişlerdir.Bundan sonraki süreçte hep birlikte yerelde arifiye belediye seçimlerini almak, genelde partimizin iktidar olması için çalışmalarımızı hiç hız kesmeden devam edeceğiz.

Cumhuriyet Halk Partisi Sakarya İl Başkanı Başkanı Cengiz Çiçek Genel Kurulda  yaptığı konuşmada

Değerli Divan, kıymetli Milletvekilim, İlçe Başkanlarım, Kadın ve Gençlik Kolları Başkanlarım, üyelerimiz, katılımcılar ve basın emekçileri, sizleri sevgi ve saygı ile selamlıyorum.

Bugün, 4. İlçe Kongremizi gerçekleştiriyoruz.
Üzülerek söyleyebilirim ki; şu ana kadarki kongrelerimiz, motivasyonu düşük ve heyecansız geçti diyebilirim.

Takriben 7-8 ay sonra yerel seçimler olacak. Rakibimiz hızla çalışmaya başladı. İstanbul, Ankara, Adana gibi elimizdeki Büyükşehirleri nasıl kazanacaklarına dair plan, program ve finansmanlarını yapmışlar. Biz hâlâ delege savaşları ve kongreler ile uğraşıyoruz.

Hep aynı hatalarla boğuşuyoruz. Bu tüzük ve delege sistemi ile biz ancak birbirimize düşman oluruz.
Partide gruplaşmalara, ayrışmalara sebep oluyor.
Yıllardır yukarıdan aşağıya kurulan dizayn siyaseti, mahallelerden başlayan delege seçimlerinde kendini gösteriyor.
Siyasetin konuşulmadığı şucu/bucu ayrımına dayanan gerilimler belirleyici oluyor. Oysa politik tutumu/ideolojisi tartışılarak netleştirilmemiş bir partide kim gelirse gelsin paylaşılan sadece koltuk ve dar çıkarlar oluyor.

Delege seçimlerinde şahit olduğumuz gibi; kendi listesini onaylatmak isteyen gruplar, anahtar listeye koyduğu adayların; liyakatine, niteliğine ve emeğine bakmadan, yığma üyelerin desteği ile kendi anahtar listelerini seçtiriyorlar. Biz de buna demokratik seçim mi diyeceğiz??? Yığma üyelerin desteği ile seçilen delegeler, partinin geleceğinde aktif rol alıyor, il ve ilçe Başkanlarını ve Genel Başkanı seçiyor.

Örgüt bir bütün şekilde çalışamıyor. Korkarım ki, yerel seçimlere de bu şekilde gireceğiz. Yani aynı tas aynı hamam.

O nedenle; Delege sistemi lav edilmelidir.

Aktif ve pasif üyelik tanımlaması tüzükte yapılmalı ve uygulanmalıdır. Genel Başkan, il ve ilçe başkanları AKTİF üye bazda seçilmiş olsaydı, ne delege savaşları olurdu, ne de bu kadar zaman kaybederdik. Yerel seçimlere çalışmak için, zamanımızı da en verimli bir şekilde kullanıp; prodaktiviteyi artırmış olurduk.

M.Ö 500’lü yıllarda yaşamış Heraklitos’ un dediği gibi ” DEĞİŞMEYEN TEK ŞEY DEĞİŞİMİN KENDİSİDİR”

Bu da materyalizmin temelini oluşturur.

İl başkanları toplantısında da değindiğim gibi ” değişim şart” diyorum.
Değişim! Geçmişi yok saymadan, Genel Başkanımızın öncülüğünde olmalıdır.
Değişim! Partinin her kademesinde olmalıdır.
Değişim! Sen kalk ben oturayım demek de değildir.
Değişim!

İdeal olan , batı Avrupa demokrasisinde olduğu gibi ana muhalefet siyasi parti liderlerinin seçimi kaybetmesi halinde istifa etmesi veya Genel Başkan önderliğinde kurultaya kadar devam edip, yeniden aday olmayacağını açıklamasıdır .
Değişim böyle başlar.
Böylelikle, cumhuriyetimizin tek köklü ve devrimlerle kurulmuş partisi , diğer partilere de örnek teşkil edecek ve siyasi tarihimize bir devrim daha ekleyecektir.

Değişim! Kişisel bazda değil, SİSTEMDE!! Olmalıdır.

Merkezileşme otoriterleşmeye zemin hazırlamaktadır.

Partinin yönetim şekli merkezileşmeden olabildiğince uzak olmalıdır.

Peki, kısaca bundan ne anlıyoruz?

Partinin bir kişi veya grup tarafından yönetilmemesini anlıyoruz.

Partinin yönetim şekli, tüzükle ve teamüllerle olmalıdır.
Tüzükte;
*Aktif ve pasif üyelik tanımlaması yapılmalıdır.
1982 Anayasası Siyasi Partiler Kanunu revize edilmelidir.

*Genel Başkan, il ve İlçe Başkanları aktif üye bazda seçilmelidir.

*Üç dönem şartı getirilmelidir.

* Parti Meclisi Üyeliği:
Her ilin en az bir “parti meclisi üyesi” olmalı ve aktif üye bazda seçilmelidir.

*Milletvekilliği adaylık sıralaması ve Belediye Başkan Adaylığı belirlenmesi tüzükte net ve açıkça tanımlanmalıdır. Kişilerin insiyatifine bırakılmamalıdır.

Adayların seçilme kriterleri;
Milletvekilleri, Belediye Başkanları ve Belediye Meclis Üyesi Adaylarını halk seçtiği için;
– Anketlerle aday yoklaması yapılmalı,
– Aktif üye bazda seçim yapılarak, örgütün desteği aranmalı,
– STK ve kanaat önderleri ile iyi ilişki içerisinde olan ve desteğini alan adaylar olmalı,
– Her şehrin milletvekili adaylarının sıralaması yapılırken, etnik kimlik çeşitliliği sağlanmalı,
– Her şehrin milletvekili adaylarının sıralaması yapılırken, o şehrin her bölgesinden katılım çeşitliliği olabildiğince sağlanmalı,

____

*chp: Kurtuluş Savaşından çıkartan Kuvayi Milliyecilerin kurduğu, bir partidir. Masa başında değil, savaş alanlarında şekillenmiş bir partidir. İl ve ilçe başkanlarının oturduğu koltuk, ilk genel başkanımız Mustafa Kemal ATATÜRK’ün ve İsmet İNÖNÜ’nün emanet ettiği bir koltuktur. Bizim görevimiz bu emaneti vizyonumuzla, liyakatımızla ve çalışkanlığımızla partimizi iktidara taşımaktır.

 

Milletvekili adayı Kamil ÖZKAN yaptığı  konuşmada “Sayın İl Başkanım, Sayın Milletvekilim, Sayın İlçe Başkanları, Sayın İl Yöneticileri, çok değerli Cumhuriyet Halk Partisi üyeleri hepinizi sevgiyle ve saygıyla selamlıyorum. 14 ve 28 Mayıs da yaşadığımız seçimlerden sonra seçimleri değerlendirmek üzere ilimizde ilk ve tek değerlendirme toplantısını yapan Arifiye İlçemize o günde teşekkür etmiştim, şimdi de teşekkür ediyorum. Gerçekten büyük bir cesaretle o seçim vurgunundan sonra seçimi değerlendirmek üzere öyle bir danışma toplantısı yapması Arifiye İlçe Başkanımız, İlçe Yönetim Sorumlumuz, Arifiye Örgütümüz adına olumlu bir şeydi. Yine yürekten teşekkür ediyorum. Ben o konunun geride kaldığını düşünüyordum. Farklı şeyler söylemeyi planlamıştım buraya gelirken ancak çalışma haklarını okuduktan sonra daha farklı bir yere geldim. Yani 14 ve 28 Mayıs seçimlerinde Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’ndan Arifiyede ki en alt düzeydeki üyemize kadar herkesin seçimler için canla başla çalıştığını, bir başarı kazanmak için neyi var neyi yok her şeylerini ortaya koyduğunu biliyoruz. Ama başaramadık. Faaliyet raporunda İlçe Yönetim Kurulu herşeyi yaptı ama Arifiye de İlçe herşeyi yapmış fakat Milletvekili adayları üstüne düşen görevi yapmadıklarından bu seçimin mağlubiyetinin en büyük etkeni olarak gösterilmekte. Faaliyet raporunda ki o cümlelerin lütfen Sayın Başkan oradan çıkarılmasını size öneriyorum. Yani yanlış, bakın birinci sıra Milletvekili Adayımız Milletvekili oldu, TBMM’de bizi temsil ediyor. İkinci sıra Milletvekili Adayımız burda, üçüncü sıra burda, dördüncü sıra Divan Başkanı. Yani motor güç burda ve bizi adayları suçluyor. Cümleleri o çalışma raporuna koymak gerçekten çok çalışan, Milletvekili sayının oldukça fazla olması için uğraş veren bir İlçe Örgütüne hiç yakışmadı. Yakıştıramadım. Yani o cümlelerin ordan mümkünse derhal çıkarılmasını talep ediyorum, bir aday olarak. İkinci konu önümüzde yerel seçimler var. Sakarya da 16 İlçe 1 tane de Büyükşehir olmak üzere 17 tane büyük bir seçime gireceğiz. Bu seçimlerde başarılı olmak için yine örgütümüzün Genel Başkanından en alt düzeyine kadar hepimiz çalışmak zorundayız. Artık üzerimizdeki ölü toprağını atmamız lazım. Örgütlerimizin silkilmesi lazım. Kapalı kapılar ardında birbirimizi çekiştirerek, birbirimizi küstürerek, partiden uzaklaştırarak bir yere varamayız. Biz Sakarya’nın Kocaali ve Taraklı İlçesi hariç ilçe ve beldelerinde Belediye Başkanlığı kazanmış, yerel yönetimlerde Sakarya halkına hizmet vermiş bir partiyiz. Onun için Cumhuriyet Halk Partililer, Cumhuriyet Halk Partisine layık yerel yönetimlerde mücadeleyi verecek ve yerel yönetimlerde bu partiyi iktidara getirerek enflasyonla nasıl mücadele edilir, fakir fukara nasıl desteklenir tüm dünyaya gösterecek yerel yöneticileri seçmemiz lazım. Birbirimizi suçlayarak öyle satır aralarında Milletvekili Adayı şunu yaptı bunu yaptı, örgüt şunu yaptı üyemiz bunu yaptı gibi fuzuli boş laflarla bu iş bir yere varmaz. Ben Örgüt Başkanıma yine ilk ve tek danışma kurulunu yapmış olması hasebiyle yürekten teşekkür ediyorum. Örgütümüze teşekkür ediyorum. Ama Sayın Başkan o cümleler o rapora yakışmadı. Adaylarımızın ne kadar suçu varsa sizin de o kadar suçunuz var, adaylarımız ne kadar başarılıysa sizde o kadar başarılısınız. Hepinize saygılar sunuyorum.”

 

  

Ali GÖKPINAR 1971 yılında Uşak İli Banaz ilçesi Yazıtepe köyünde dünyaya geldim.İlkokulu köyümde okudum.İlkokuldan sonra İstanbul kağıthane ilçesinde çalışma hayatına atıldım. 1991 yılında Diyarbakırda askerlik vazıfemi yaptım.Askerlik hizmetinden sonra tekrar çalışma hayatına kaldığım yerden devam ettim.1999 haziran ayında çalıştığım kurum Sakarya’ya taşındığı için bende Sakaryanın Arifiye ilçesine yerleştim. 2012 yılında CHP Arifiye ilçe yönetimine seçildim.ilçe yönetim kurulunda bilişim sorumlusu yönetici olarak görev aldım.2014 yılındaki yerel seçimlerde belediye meclis üyesi adayı olmak için  yönetim kurulundaki görevlerimden istifa ettim.2015 aralık ayındaki ilçe kongresinde tekrar yönetim kuruluna seçildim.İlçe yönetim kurulu üyesi ve ilçe sekreteri olarak görev aldım.İlçe başkanımızın ailevi nedenlerle istifasında sonra CHP Arifiye ilçe başkanlığına seçildim. 2017 ve 2019 yıllarında yapılan ilçe kongrelerinde parti üyelerimiz tekrar bizleri ilçe başkanı olarak seçtiler. Partimizin iktidar olma yarışında yüksek mücade ederek çalışıp kazanacağız.