Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, partisinin 76. kuruluş yıl dönümünde; “128 milyar doları buharlaştıran majestelerinin yönetimini, sizi memnun etmek için veri hazırlayan majestelerinin TÜİK’ini, Merkez Bankası’nı boşaltılmanıza ses etmeyen majestelerinin başkanlarını unutturmayacağız. Ama daha önemlisi bir tek alyansla gelip millete ekmek parası için alyanslarını sattıran majestelerini, reisinizi unutmayacak, unutturmayacağız” dedi.
Uysal konuşmasının başında, partisinin Kurucu Genel Başkanı ve 3. Cumhurbaşkanı Celal Bayar, 27 Mayıs askeri darbesinin ardından idam edilen eski Başbakan Adnan Menderes ile bakanlar Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan, 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal ile 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, eski Milli Eğitim Bakanım Tevfik İleri ile partinin kuruluşundan bu yana emeği geçen ve hayatını kaybedenleri rahmet ve şükranla andı.
“Millete hizmete gönül verenler her daim hedef oldu”
DP’nin, Türkiye’yi demokrasiyle kavuşturduğunu ifade eden Uysal şöyle konuştu:
Demokrat Parti, kendi fikrini milletin fikrine ve rızasına yeğ görenlerin hep hedefindeydi. Zindanlar, darağaçları, zulümler, yasaklar. Milletin tamamını mahkum edemeyenler, darağacına gönderemeyenler, milleti ve milletin taleplerini temsil edenleri daima cezalandırma yoluna gittiler. Darbelerin anası, örgütlü bir kötülüğün tezahürü olan 27 Mayıs’ta ilk Demokrat kadrolar, demokrasinin ilk şehitleri Menderes, Polatkan ve Zorlu; akabinde, 1980’de 27 Mayıs’taki adaletsizliğe adalet talebi ile karşılık veren ve milletin teveccühüne 20 yıla yakın süre erişen Demirel, nitekim demokrasiye, millete hizmete gönül verenler her daim hedef oldu. Biz demokratların, hürriyetçi demokratların hürriyetini araç ederek milleti cezalandırmayı adet bildiler
“Milleti canlı canlı ateşe atıyorlar”
Bugünkü iktidarın milleti canlı canlı ateşe attığını savunan Uysal, “Son olarak zamlarla öncesinde şüphesiz ileride bir gün araştırılacak biçimde, 20 Aralık’ta yaptıkları kur oyunuyla bu cehennemin ateşine son bir odun daha attılar. 20 yıldır yapıyorlar, milleti canlı canlı ateşe atıyorlar. Gariban vatandaşı, kendilerinden olmayanı, muhalefet edeni ateşe attılar. Merhametleri yok çünkü. Suçlarını da öyle biliyorlar, yargılanacaklarını bildikleri için öyle korkuyorlar ki bugün hırçınlaşıyorlar” diye konuştu.
“Z kuşağı, beceriksizliklerinizle beraber ekonomik krizi de, darbeleri, kuyrukları da gördü”
Milletin yoksulluğa mahkum edildiğini öne süren Uysal, “Kendinden önceki dönemleri kuyruklarla izah etmeye kalkıyorlar. Hatta ‘Z kuşağı bilmez.’ diyerek kuyrukları anlattılar. Bugün Z kuşağına bu kuyrukları, yasakları, içe kapanmış bir Türkiye’yi yaşatmak mecburiyetinde bıraktılar. Bugün Z kuşağı, beceriksizliklerinizle beraber ekonomik krizi de gördü, darbeleri, kuyrukları da gördü” dedi.
5 parti ile mutabakat vurgusu
1946’da çok partili hayata geçiş için en önemli merhaleyi CHP ile büyük bir mutabakat ile aştıklarını anımsatan Uysal şunları kaydetti:
CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi, DEVA Partisi ve Gelecek Partisi ile yeniden bir mutabakatla herkesin hukukundan emin olduğu, korkusuzca yaşama hürriyetinin karşılık bulduğu bir Türkiye’yi, eşit fırsatlar yaratan ve refah dağıtan bir Türkiye’yi kurmak konusunda, çoğulcu demokrasiye geçmek konusunda bir ortak kararlılığımız vardır. Demokrasi, adalet ve laikliği Türk milletinin güvenlik şemsiyesi olarak görüyoruz. Kendi istediklerini bu millete dikte etmeye kalkanlara karşın inadına milletin dediği, halkın dediği diyoruz
Demokrat Parti’nin 76. kuruluş yıl dönümü, Ankara’da, Yenimahalle Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nde kutlandı.
Programa Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal’ın yanı sıra; CHP Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Salim Ensarioğlu, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, CHP Ankara Milletvekili Murat Emir, Demokrat Parti Ordu Milletvekili Cemal Enginyurt, Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar, CHP Ankara İl Başkanı Ali Hikmet Akıllı, CHP Genel Başkan Başdanışmanı Kenan Nuhut ve diğer birçok siyasi partinin temsilcileri katıldı.
Selamlama konuşması için kürsüye gelen Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, “İnşallah bu bayrağı Millet İttifakı ile birlikte daha ileriye taşımanız ümidiyle hepinize saygı ve sevgilerimi sunuyorum” dedi.
“YÜREĞİNİZ VARSA GELİN, BİR ADIM GERİ ATAN NAMERTTİR”
Demokrat Parti Ordu Milletvekili Cemal Enginyurt, şunları söyledi:
“7 Ocak 1946 yılında yola çıkanların bugün evlatları 1946 ruhunu yaşatmak üzere bu salonda toplanmış bulunuyor.
Türkiye çok kötü bir dönemden geçiyor. Birbirimize kenetlenmemiz lazım. Birbirimizi kucaklamamız lazım. Çünkü bize tahammül edemiyorlar, bizi sevmiyorlar. Utanmadan bir de diyorlar ki, ‘sizi kaçabildiğiniz yere kadar kovalayacağız’ diye bizi tehdit ediyorlar. Ben buradan, tehdit edenlere sesleniyorum. Bir adım geri atan namerttir. Yüreğiniz varsa gelin. Sizden korkan namerttir, yüreğiniz varsa gelin. Bu milleti böleceğine; bu milleti illet, zillet, HDP’li, FETÖ’cü, PKK’lı diye ayrıştıracağına; önce dön aynaya bak da ‘Ben bu millete bu zulmü niye reva görüyorum’ diyerek, kendinden utan sen. Bu milletin çocuklarının bölünmesine müsaade etmeyeceğiz. Bu ülkenin bölünmesine müsaade etmeyeceğiz. Bu ülkeyi biz seviyoruz. Ama bizi sevmeyenler sürekli hakaret diliyle ayrıştırıyor, ötekileştiriyor.
“ATATÜRK GİTTİ DE ÜLKE BATMADI, BU ÜLKEYİ SATANLAR GİDİNCE Mİ ÜLKE BATACAK”
Mahkemeler kuruyorlar. Savcılara görev veriyorlar. Susturmaya, yıldırmaya, baskı altına almaya çalışıyorlar. Belediye başkanlarını tehdit ediyorlar, milletvekillerini tehdit ediyorlar, genel başkanları tehdit ediyorlar ve arkasından kendi adamlarına, şunu diyorlar; ‘Aman ha Recep Tayyip Erdoğan giderse ülke batar’ diyorlar. Hadi oradan. Bu ülkenin kurucusu mavi gözlü dev adam Mustafa Kemal Atatürk gitti de bu ülke batmadı. Siz bu ülkeyi sattınız, satanlar gidince mi bu ülke batacak? Nereye giderseniz gidin bu millet sizi gittiğiniz yere kadar kovalayacak.”
AKŞENER: “DEMOKRAT PARTİ BİR SİYASİ GELENEKTİR”
Cemal Enginyurt’un konuşmasından sonra bir program sebebiyle şehir dışında olan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in videolu mesajına yer verildi. Akşener videolu mesajında şunları söyledi:
“Demokrat Parti Türk milleti olarak 150 yıllık demokrasi yolculuğumuzun ve bu yolculukta edindiğimiz tecrübelerimizin en önemli kalelerinden biridir. Demokrat Parti aynı zamanda bir siyasi gelenektir. Demokrasi şehitlerimiz Adnan Menderes, Hasan Polatkan ve Fatin Rüştü Zorlu’yu; benim siyasi hayatımda çok özel ve kıymetli bir yeri olan Süleyman Demirel’i ve vesayet döneminde bile demokrasi meşalesini yere düşürmeyen Turgut Özal’ı saygı ve rahmetle anıyorum. 76. yaşınızı yürekten tebrik ediyorum.”
KILIÇDAROĞLU: “SİZ YOL DOSTLARIMIZLA YOL ARKADAŞLIĞI ETMEKTEN BÜYÜK BİR MUTLULUK DUYUYORUM”
Daha sonra ise CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun videolu mesajına yer verildi. Kılıçdaroğlu şöyle konuştu:
“Demokrat Parti ülkemizdeki demokrasinin nişanesi olan siyasi partilerden biridir. İkinci Genel Başkan’ımız merhum İsmet İnönü, 14 Mayıs 1950 seçimini merhum Adnan Menderes liderliğindeki Demokrat Parti’ye kaybettiğinde, ‘Bu yenilgi benim en büyük zaferimdir’ demiştir. Dolayısıyla ülkemizdeki demokrasinin inşasında geçmişten bugüne kadar CHP ile DP’nin yolları kesişmiştir. Bugün de güzel Cumhuriyet’imizi demokrasiyle taçlandırma mücadelemizde siz dostlarımızla yol arkadaşlığı etmekten büyük bir mutluluk duyuyorum.”
Kılıçdaroğlu’nun videolu mesajından sonra kürsüye gelen Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal şu mesajları verdi:
“BU İKTİDAR CEHENNEMİN KURUCUSU OLDU”
“Kendilerini milat bilen, kendilerinden önce bu ülkede hiçbir hizmetin yapılmadığını iddia eden AKP’nin 200 yıllık demokratik gayretleri nasıl baltaladığı, 76 yıl önceki gibi ‘halkın dediğine’ nasıl kulak tıkadığı ortada. Tarihi reddiyelerle dolu bir siyasi teşekkülün 20 yılda neleri elimizden aldığı, neleri adeta gasp ettiği, neleri iç ettiği, neleri ayaklar altına aldığı, neleri zimmetine geçirdiği ortada. Bu iktidar, lafa gelince hak-helal denklemi üzerinden dünyevi bir izahatta bulunan, cehennemi tasvir ile ömürlerini geçiren, bir cennet ideali üzerine iş gören bu iktidar cehennemin kurucusu oldu. Bunlar o cehennemin zebanisi. Milleti canlı canlı ateşe attılar. Son olarak zamlarla, öncesinde şüphesiz ileride bir gün araştırılacak biçimde 20 Aralık’ta yaptıkları kur oyunu ile yaktılar memleketi. 20 yıldır yakıyorlar. Gençlerimizi, hayalleri, umutları yaktılar. Gariban vatandaşı, kendilerinden olmayanı, muhalefet edeni ateşe attılar. Merhameti yok bunların. Tek bildikleri şan şatafat sefahat. Suçlarını da öyle iyi biliyorlar ki. Biliyorlar ve yargılanacakları günün geleceğinden öyle korkuyorlar ki, onun için hırçınlaşıyorlar, daha da saldırganlaşıyorlar. Hiç umutlanmayın, nasıl söyleyecek sözünüz kalmadıysa zamanınız da kalmadı. Bir şey söylemek isterim, ‘Vicdan hatırladıkça, hiçbir suç unutulmaz.’ Unutmayacağız, unutturmayacağız.
“BİR TEK ALYANSLA GELİP MİLLETE EKMEK PARASI İÇİN ALYANSLARINI SATTIRAN MAJESTELERİNİ UNUTMAYACAĞIZ”
Milletin dişinden tırnağından arttırdığını, ihtiyat akçesini yok eden majestelerinin sistemini, 128 milyar doları buharlaştıran majestelerinin yönetimini, ‘kilo ile almak yerine gramla et alsın’ diyen, milletin aklı ile alay eden majestelerinin vekillerini; zamları ‘minik minik’ olarak niteleyen majestelerinin fikirsizlerini, uçaklarda koltuk kapmak uğruna vatandaşın isyanına kulak tıkayan majestelerinin kalemşörlerini, milletin cebinden zengin ettiğiniz majestelerinin müteahhitlerini, zamlara düzenleme diyen majestelerinin gazetelerini, sizi memnun etmek için veri hazırlayan majestelerinin TÜİK’ini, Merkez Bankası’nı boşaltmanıza ses etmeyen majestelerinin başkanlarını unutmayacağız. Ama daha önemlisi bir tek alyansla gelip millete ekmek parası için alyanslarını sattıran majestelerini, reisinizi unutmayacak, unutturmayacağız.
Kendi kabahatinizi, başarısızlığınızı utanmadan sıkılmadan millete yüklemeye çalışıyorsunuz; çaresizlik içinde birikimini korumak isteyen dövize yatıran kimi vatandaşlarımızı ahlaksız diye itham ediyorsunuz. Dahası 20 Aralık’ta servetin daha fazla yer değiştirmesine sebep operasyon ile ilgili araştırma önergesi verildi, araştıralım dendi, ittifakınız ‘Hayır’ dedi.
“HER ALANDA HAKSIZLIK, HUKUKSUZLUK”
Orhan Veli diyor ya; ‘Handan, hamamdan vazgeçtik, gün ışığından hissemize kalana razıydık.’ Millet de vazgeçti handan hamamdan. Gün yüzü görmüyor millet. Artık çalışanın, memurun emekli olup ikramiyesi ile ev almak, rahata kavuşmak hedefi kalmadı. Emekli olmak hayal oldu. Herkes için artık rahat nefes almak hayal; AKP’liler dışında. Onlar rahat nefes alıyorlar, milletin zamdan, enflasyondan, korkudan nefesini kesiyorlar. Bundan aylar önce Ankara’da bir billboardda il başkanlığı partilerine yeni kazandırdıkları yüz binin üzerinde yeni üyeyi reklam etti. Öyle bir sistem kurdular ki, AKP’ye üye olmayan iş bulamıyor, aş bulamıyor. Bunlara kalan FETÖ mirası sadece hukuksuzluk icat etmek değil, kendilerine mensup olana iş alanı açmak, kadrolaşmak. Bakın geçtiğimiz hafta KPSS’den derece ile başarı gösterenleri nasıl elediklerine tanık olduk. Her alanda haksızlık, hukuksuzluk.
“BELEDİYELERİMİZ MİLLETİMİZİN GİDERLERİNİ AZALTMAK, AZINI ÇOK ETMEK İÇİN ÇALIŞIYORLAR”
Ama çok şükür ki, 17 sene belediyeleri, vatandaşa hizmet kapısı olmak yerine iktidara rant kapısı olan belediyeleri, 2019 yerel seçimlerinde adil olmayan şartlara rağmen onurlu bir biçimde yarışarak kazanılmış, Türkiye’nin, milletin üzerine örtülen örtünün kaldırılmasının yolunu açmış belediyelerimiz milletimizin giderlerini azaltmak, sofrasında azığını çoğaltmak, azını çok etmek için çalışıyorlar.”