Dirilişin sembolü Sezai Karakoç’u anma gecesi

Dirilişin sembolü Sezai Karakoç’u anma gecesi

Dirilişin sembolü Sezai Karakoç’u
anma gecesi: “Mehmet Akif ve Necip
Fazıl’dan sonra o gelirdi…”

Türkiye’nin “Diriliş Şairi” olarak tanıdığı yazar ve düşünür Sezai Karakoç,
Büyükşehir Belediyesi’nin Ziya Taşkent Konferans Salonu’nda gerçekleştirdiği vefa
programında vefatının 2. yıldönümünde şiirleri ve dualarla anıldı.
Sakarya Büyükşehir Belediyesi, kültür-sanat takviminde “ahde vefa” programlarına sık sık
yer veriyor. Sakarya’nın önemli değerlerine ve Türkiye’ye mal olmuş vatan sevdalısı
şahsiyetlere konferanslar, söyleşiler ve anma programlarıyla yer veren Büyükşehir, son
olarak “Diriliş Şairi” olarak tanınan ve eserleriyle edebiyat tarihine iz bırakan yazar-
düşünür Sezai Karakoç’u andı.
Büyükşehir’den vefa
Sakarya Üniversitesi Alegori ve Şiir Topluluğu’nun Akademik Başkanı Melike Kılıç’ın
moderatörlüğünde Ziya Taşkent Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen vefa programına
Prof. Dr. Yılmaz Daşçıoğlu konuşmacı olarak katıldı. Şiirlerin hayat bulduğu, sanatın adeta
canlandığı geceye SAÜ Alegori ve Şiir Topluluğu’nun şiir performansları damga vurdu.
Diriliş şairi
Usta şair Sezai Karakoç’u hayatıyla, eserleriyle ve insanlığıyla anlatan Prof. Dr. Daşçıoğlu,
Sezai Karakoç’un çok zor dönemlerde sanatına sımsıkı sarılan ve bulunduğu çağı
çepeçevre kuşatan bir gerçek bir Müslüman olduğuna işaret ederek, “İsmi söylendiğinde
başka bir kelime daha yanına ilişir, o da diriliştir. Sezai Karakoç vatanımızın diriliş
sembolüdür” vurgusu yaptı.
Çevresini çepeçevre kuşatan bir Müslüman
Prof. Dr. Daşcıoğlu, “20. Yüzyılım Başında Cumhuriyetten hemen önce Mehmet Akif
Ersoy sonra Necip Fazıl Kısakürek ve devamında Sezai Karakoç mana anlayışını metafizik
ile ilişkilendirmişlerdir. Karakoç sadece bir şair değildir. Bulunduğu çağı çepeçevre
kuşatmaya çalışan ve Müslüman sıfatıyla düşünen bir şairdi. Kısıtlı ve sıkıntılı günlerde
tüm olanakları değerlendirmeye çalışan özel biriydi” ifadelerini kullandı.
Bir çocuğun gözünden savaş
Daşcıoğlu, konuşmasında Tunus’taki Fransız işgalini 10 yaşındaki bir kız çocuğunun
gözünden hikayeleştiren Sezai Karakoç’un “Ötesini Söylemeyeceğim” şiirini anlatırken,
“Savaşın korkunç yüzü en iyi bir kız çocuğunun masum gözlerinden anlatılabilir olmalı.
Bu şiirinde insanlığı krize, bunalıma, yalnızlığa, içe kapanmaya mahkûm eden Batının
karşısına şair küçük bir kız çocuğu olarak dikilir. Antikapitalist bir karşı duruş sergileyen
bu kız çocuğu Tunusu işgal eden Fransızları ve onların nezdinde Batıyı adeta bir Filistinli
gibi taşlar” ifadelerini kullandı.
Zaman zaman duygusal anların yaşandığı programın son performansı ise, Daşcıoğlu’nun
okuduğu “Hızırla Kırk Saat” kitabındaki şiirler oldu.

Etiketler

Fehmi Duman