DÜNYA  ÇİFTÇİLER GÜNÜ

DÜNYA  ÇİFTÇİLER GÜNÜ

  DÜNYA  ÇİFTÇİLER GÜNÜ

 Dünyada ve Türkiyede  14 mayıs   çiftçiler günü olarak kutlanmaktadır.

ZİRAAT  YÜKSEK  MÜHENDİSİ HAMDİ  ŞENOĞLU

Uluslar arası Tarım Üreticileri Federasyonu(IFAB) kararı ile 1984 yılından beri çeşitli etkinliklerle  kutlanmaktadır.

Çiftçilik;Dünyada  ilk iş koludur,ilk mesleğidir.İnsanoğlu  karnını doyurmak zorundadır.öncelikli tercihidir.Dünyanın ilk iş kolu olmasından dolayıda bundan sonra gelişen tüm mesleklerin ana sermaye kaynağıdır.İktisat ilminde buna otofinansman denmektedir.Bu günü sadece çiftçiler değil ,tüm sektörler kutlamalıdır.

Tarım:Hayattır,ekonomidir,barıştır.

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü(FAO) verilerine göre tarımsal hasıla bakımından Türkiye, dünyada yedinci, Avrupa’da ise ilk sırada yer alıyor.Bu pencerden baktığımızda durumumuzun güzel olduğunu zannediyorlar.Gerçekler ekonomide güzel sonuçlar vermiyor.

Türkiyede çiftçimizin durumuna bakarsak;

^^ Büyüme,istihdam ve dış ticaret

Tarım sektörünün ekonomideki ağırlığı her geçen yıl azalıyor. Türkiye İstatistik Kurumu(TÜİK)verilerine göre tarımdaki büyüme, genel ekonominin gerisinde. 2017 yılında ekonomi yüzde 7.4 büyürken, tarımdaki büyüme yüzde 4.9 oldu. 2018’de ise,ekonomi yüzde 2.6 büyürken, tarımdaki büyüme yüzde 1.3’te kaldı.

Tarımın Gayri Safi Yurtiçi Hasıla(GSYH) içindeki payı da düşüyor. 2010 yılında yüzde 9 olan bu pay, 2011’de yüzde 8.2’ye,2012’de yüzde 7.8’e ve ertesi yıl yüzde 6.7’ye geriledi. 2017’ye kadar yüzde 6 seviyelerinde seyrederken 2018’de yüzde 5.8 ile en düşük seviyeye indi.

İstihdamda da tarımın payı azalıyor.Tarım sektörünün 2010 yılında yüzde 23.3 olan istihdamdaki payı 2016’da yüzde 20’nin altına düşerek yüzde 19.5 oldu. 2018’de ise bu oran yüzde 17.3’e geriledi.

Dış ticaret verileri hesaplama yöntemine göre farklılık göstermekle birlikte, ithalatla ihracat genellikle başa baş gerçekleşiyor. 2018 verilerine göre, gıda maddeleri ihracatı 17 milyar 389 milyon dolar, hammaddeler ihracatı ise 1 milyar 115 milyon dolar olmak üzere 18 milyar 504 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirildi.2021 YILINDA TÜRKİYE 29,737 MİLYAR DOLAR İHRACAT YAPTI.

İthalatta bakıldığında, gıda maddeleri ithalatı 12 milyar 499 milyon dolar ve tarımsal hammaddeler ithalatı 5 milyar 756 milyon dolar olmak üzere toplamda 18 milyar 255 milyon dolarlık ithalat yapıldı.Bu rakamlar da gösteriyor ki, tarımsal hammaddelerde dışa bağımlı ve dış ticaret açığı veren Türkiye, gıda ürünlerinde net olarak dış ticaret fazlası veriyor.^^(Aliekber Yıldırum)

Rakamlara baktığımızda  tam bir açıklık getirmez.sanayi nin hızlı gelişmesi haliyle tarımın oranını düşürür.Fakat bizde sanayinin büyümeside çok fazla olmadığından bu rakamları  kriter olarak almak zorunda kalıyoruz.Dış ticaret falamızda çok cüzidir.hemen hemen ithalat ve ihracat eşit demektir.

Üretim azalıyor

Tarımsal hasıla bakımında Avrupa’da birinci,dünyada yedinci ülke olmakla övünürken dolar bazında değerlendirildiğinde tarımsal hasılada da ciddi düşüş var. Türkiye’nin 2010 yılında tarım hasılası 52 milyar 592 milyon dolar iken, 2018’e gelindiğinde 42 milyar 517 milyon dolara gerilediği görülüyor. Yoğun nüfus artışı dikkate alındığında tarımsal üretimin 2010’dan 2018’e kadar 10 milyar dolarlık düşüş kaydetmesi üretimdeki düşüşü gösteriyor.

Üretim azalırken ne yazık ki uygulanan ithalat politikası ile soğan,patates bile ithal ediliyor. Türkiye’nin ithal etmediği tarım ürünü kalmadı.

 

En ağır eleştiri Bakan Pakdemirli’den

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin özel bir şirkete hazırlattığı “Tarımda Milli Birlik Projesi”nin sunumunda ülke tarımının içinde bulunduğu durum özetle şöyle ifade edilmişti:

1- Tarladan sofraya kadar uzanan ürün değer zincirlerinde yüzde 50’ye varan israf ve verimsizlikler yaşanmaktadır.

2- Ölçek problemi nedeniyle tarımsal maliyetler oldukça yüksektir.

3- Plansızlık ve yetersiz veri nedeniyle gıda fiyatlarında suni dalgalanmalar ve fiyat artışları yaşanmaktadır.

4- Değer zinciri kopuktur.Katma değer hakkaniyetli dağıtılmamaktadır.

5- Uygulanan yanlış politikalar sonucunda yönetilemeyen,planlanamayan çok parçalı ekosistem var.

6- Hayvancılıkta yem fiyatlarının,hububatta tohum maliyetlerinin spekülasyonla yükseltildiğine vurgu yapılıyor.

7- Patates ve soğanda plansızlık kaynaklı sorunlar ve spekülasyonlar var.

8- Yönetilemeyen ve planlanamayan çok parçalı bir ekosisteme dikkat çekilerek, koordinasyon, veri akışı, planlama, kontrol ve fiyat istikrarının sağlanamadığına işaret ediliyor.

Girdi maliyetleri yüksek, destekler yetersiz

Tarımda en önemli sorun girdi fiyatlarının dolayısıyla üretim maliyetlerinin çok yüksek olması, buna karşılık çiftçinin ürettiği ürünün değerinde satılamaması. Çiftçi para kazanamadığı için üretimden çekiliyor. Tüketici yüksek gıda fiyatlarından şikayet ediyor.

Destekler hem yetersiz hem de çok geç ödeniyor.Türkiye  Tarı bütçemiz 51,5 milyar TL.dir Bunun 24 milyarını desteklere ayırdılar.

2006 yılında 5488 sayılı Tarım kanununu çıkardılar.Kanunun 21 maddesi G:S:M:H nın %1 altında destek verilemez denmektedir.Bu güne kadar daha çiftçi kanunda verilen desteğini alamadı.Türkiyenin G:S:M:H: sı 5,6 trilyondur.Bunun % 1 56 milyar TL dir.Yani çiftçinin alması gereken  destektir.Bir alacağımıza bakıyoruz,bir verilmesi gerekene arada 2,5 kat fark vardır.

AB  17 aralıkta 2021-2027 bütçesi 1,074 trilyon avro dur.Tarıma 2021 bütçesi için 165 milyar avro görülüyorki bütçenin %35 i tarıma ayrılmış.SONUÇ olarak Tarımsal gıda ve balıkçılık sektörünün dayanıklılığını gidermede ve kriz yönetimi amacıyla 55,7milyar avro,Balıkçılığa 760,7 milyon avroayrıldığı görülmektedir. Görülüyorki tarıma verilenönemi ayrılan ve verilen desteklerden görmekteyiz.Türk çiftçisi ile karşılaştırdığımızda

56,5milyar avro,türk çiftçisine 24 milyar TL. Kur Farkının etkisiyle baktığımızda 25 katı fark mevcuttur.

Tarımsal ekonomik büyüklüğüne  baktığımızda avrupada 1 sırada gözüküyoruz.Daha az destek alan Türk çiftçisi Dolar üzerinden yapılan sıralamada kur farkından dolayı aynı ürünü 7 kat daha ucuza satmak zorundadır.BU bir mucizevi bir durumda ayaktayız.

2021 bütçemiz ;

3,5 trilyon

Alınması gereken destek;G:S:M:H %1 ;35 milyarTL.

Bütçede ayrılan destek 22 milyar TL dir.

Çiftçinin alması gereken desteği 35-22=13 milyar eksiktir.

KULLANILAN  KREDİ:

Kamu  Bankaları :89 milyar

Yabancı bankalar:22 milyar

Özel bankalar   :11  milyar

TOPLAM  :122 MİLYAR TL dir.   BU RAKAM  2021 YILINDA 187 MİLYAR  OLDU

Takibteki borç :5 milyar288 milyon TL dir.

^^Tarıma bakış değişmeli

Yıllardır yazdıklarımızı tekrarlamaya gerek yok.Tarımda, yapısal, ekonomik, sosyolojik, kültürel, yasal, örgütlenme ve daha bir çok konuda ciddi sorunlar var. En temel sorun; iktidarların, toplumun genel olarak tarımı önemsememesi,yok sayması ve bunun sonucunda da değersizleştirilmesidir. Tarıma değer verilmesi,değer kazandırılması gerekiyor. Daha yalın bir anlatımla tarıma bakışın değişmesi gerekiyor.

Özetle, bu kadar çok bilinmezlik içerisinde, yüksek girdi maliyetleri ile ısrarla üretim yapan, ithal ürünlerle rekabet eden çiftçilerimizi ayakta alkışlamak ve kutlamak gerek. Fakat ne yazık ki onların 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü’nü kutlayacak halleri yok.(Aliekber Yıldırım)

BU DURUMDA   BENİM ÇİFTÇİM DÜNYA ÇİFTÇİLER GÜNÜNÜ KUTLAYAMIYOR

Etiketler

Fehmi Duman