EMEP Genel Başkanı Akdeniz: Biz başkanlığa son veren bir sistemden söz ediyoruz

EMEP Genel Başkanı Akdeniz: Biz başkanlığa son veren bir sistemden söz ediyoruz

EMEP Genel Başkanı Ercüment Akdeniz: “Halkı, işçi sınıfını, emekçileri yok sayan, seçeneksizliğe zorlayan bir siyasal tablo görüyoruz bunu kabul edemeyiz.”

Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, katıldığı televizyon programında Emek ve özgürlük İttifakı’na yönelik soruları yanıtladı, “Halkı, işçi sınıfını, emekçileri yok sayan, seçeneksizliğe zorlayan bir siyasal tablo görüyoruz bunu kabul edemeyiz. Bu nedenle ortak diyalog ve müzakere alanına kapıları kapatmadan halkımızın seçeneği olarak cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda Emek ve Özgürlük İttifakı kendi adayını çıkartma yönünde prensip bir karar aldı” dedi.

Artı TV’nin canlı yayınında Kemal Avcı’nın sorularını yanıtlayan EMEP Genel Başkanı Akdeniz, Emek ve Özgürlük İttifakı’nın bugün gerçekleştirdiği toplantıya ilişkin bilgi verdi.

Toplantıda parlamento ve cumhurbaşkanlığı seçimlerini ele aldıklarını  söyleyen Akdeniz, “Nasıl bir yol yöntem bulabiliriz ve halkımıza nasıl bir seçenek oluşturabiliriz bazı formüller üzerine çalışmalara başladık” dedi.

İttifakın cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday çıkarmasına ilişkin soruya yanıt veren Akdeniz, tek adam yönetiminin ve cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin son bulması gerektiğinin altını çizdi. Toplumsal mutabakat alanı oluşturarak tek adayla seçimlerin ilk turda kazanılmasının mümkün olduğunu belirten Akdeniz, bu konuya ilişkin muhalefete de çağrılar yaptıklarını hatırlattı.

“BİZ BAŞKANLIĞA SON VEREN BİR SİSTEMDEN BAHSEDİYORUZ”

Muhalefetin bu konudaki tutumunu eleştiren Akdeniz, “Öyle görünüyor ki muhataplar, ittifaklar, muhalefet hayırhah bir tutum içerisinde. Yani ‘Ne de olsa bize oy verecekler, ne de olsa bizi destekleyecekler. Sosyalistlerin, işçilerin, emekçilerin, kürt halkının, alevilerin başka da yapacak bir şey yok. Madem tek aday gidecek onun karşısında biz varız, bizi desteklemek durumundalar’ gibi bir tutum içerisindeler. Bu tutum kabul edilemez, çok zaman kaybedildi. Ayrıca baktığımız zaman Millet İttifakı’nın içerisinde de kafaların karışık olduğu ortada. Adaylar zikrediliyor, her parti lideri bir şey açıklıyor. Parti liderleri toplam olarak bazen şöyle bir tutum içerisine giriyorlar; ‘sadece altılı masa liderlerinin imzasıyla hareket eden bir başkanlık’ gibi oysa biz başkanlığa son veren bir sistemden söz ediyoruz” ifadelerini kullandı.

“HALKI SEÇENEKSİZLİĞE ZORLAYAN TABLOYU KABUL EDEMEYİZ”

Bu tablo karşısınde işçi sınıvı ve emekçileri seçeneksiz bırakmayacaklarını belirten Akdeniz, “Halkı, işçi sınıfını, emekçileri yok sayan, seçeneksizliğe zorlayan bir siyasal tablo görüyoruz. Bunu kabul edemeyiz, bu nedenle biz halk seçeneğini devreye sokma kararı aldık. Nedir o ? Ortak diyalog ve müzakere alanına kapıları kapatmadan bunun sonuna kadar açık tutacağız ama halkımızın seçeneği olarak da cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda Emek ve Özgürlük ittifakı kendi adayını çıkartma yönünde prensip bir karar aldı, bugün bu çalışmaya başlıyor” diye konuştu.

Adaylık konusunun altılı masanın tutumuna mı bağlı olacağı sorusu üzerine konuşan Akdeniz, “Biz kimsenin ne sol bacağı oluruz ne tampon gücü oluruz, politik bir mesele olarak görüyoruz” dedi.

Akdeniz şu şekilde konuştu:

“Önemli olan Erdoğan yönetiminin, tek adam yönetiminin kaybetmesi yani bu sistemin, bu rejimin artık değişmesi gerekiyor. Bu yönde bir tutum alırız biz. Şimdi bu açıdan biz tabii ki bir adaylık sorununda kimsenin ne sol bacağı oluruz ne tampon gücü oluruz, politik bir mesele olarak görüyoruz. Bizim bakın 24 Eylülde açıkladığımız bir deklarasyon var. Bu deklarasyonda halk için ekonomi var, halk için demokrasi var. Türkiye’nin temel sorunları; laiklik meselesi, eşitlik sorunu, kadınların hürriyet sorunu, gençliğin gelecek sorunu bütün bunları içeren dış politika sorunu, kürt sorunu, eşit yurttaşlık ve alevilerin sorunu, çevre sorunu, doğa sorunu, konut sorunu bütün bunları içeren bir program koyduk ortaya. Türkiye’nin çıkış programıdır bu. Ve bu program bir seçenektir, politik bir seçenektir e bunun da elbette bir adayı olacak.

Biz bu programı oluştururken sadece ittifak içerisindeki partilerin liderleriyle oluşturmadık. İşçi toplantıları yaptık, halk toplantıları yaptık, sendikaları gezdik bunun üzerinde oluşturduk. Burada da güçlü bir eğilim böyle bir alternatifin, böyle bir sözün, politik bir tavrın ortaya konması yönünde. Biz bu hatta devam ediyoruz ama diyalog yolunu kapatmayalım dediğimiz şey şudur; ya son kertede tek adam yönetiminin gitmesi gerekiyorsa oturup konuşulup adayın teke inmesi de dair bütün seçenekler gözden geçirilebilir. Bu aday Emek ve Özgürlük İttifakının adayının lehine bir tekleşme mi olur, Millet İttifakı adayının lehine mi bir tekleşme olur, yoksa başka bir aday üzerinde mi konsensüs sağlanır bütün bunlar toplumsal mutabakatla sadece ittifakların ve partilerin iradesiyle değil halkla birlikte bunlar çok kolaylıkla çözülebilir. Ama bu tutumu görmüyoruz, bu tutumu görmediğimiz sürece biz kendi çalışmalarımızı örgütlemeye devam edeceğiz.”

Etiketler

Editor 54