Hak ve Huzur Partisi Genel Başkanı Gürsel Yıldız Deprem Bölgesinde
Hak ve Huzur Partisi Genel Başkanı Gürsel Yıldız Genel Başkan yardımcıları İsmail TEKTAŞ, Hanifi YOLCU,Mehmet KARAÇALI,İsmail POLAT,Talip DEMİR, Disiplin Kurulu Başkanı Abdulkadir DEMİR, Gaziantep İl Başkanı Canan ERDEM, Suruç İlçe Başkanı Ahmet AYKIL ile birlikte deprem bölgesindeki depremzedeleri ve sele maruz kalan selzedeleri ziyaret ederek istişarelerde bulundu
KADINLAR İHTİYAÇLARINI SÖYLEYEMİYOR
Gürsel YILDIZ “Nurdağı’dan Nurhak’a doğru dağ yollarını aşmaya çalışırken, hâlâ büyük bir zorluk çekiyoruz. Deprem nedeniyle dağlardan düşen taş yığınları, birçok noktada ilerleyebilmemizi engelliyor. Düşen taşların yarattığı korku o kadar büyük ki, iki yol arasında rast geldiğimiz raylar üzerinde terk edilmiş bir trene bile rast geldik. Anlatılana göre, kondüktör yıkılan taşlar nedeniyle, treni olduğu yerde bırakmak zorunda kalmış. 40 gündür de tren burada duruyor.
Sağanak yağış etkisini arttırdıkça ilçeye girişimiz daha da zorlanıyor. En nihayetinde buraya vardığımızda, ilçede hiçbir ışığın yanmadığını fark ediyoruz. Soluk sokak ışıklarının zar zor aydınlattığı ilçede tek bir kişi bile evinde kalmıyor. Çadırlarda ise büyük bir yaşam savaşı var.”
Hak ve Huzur Partisi Genel Başkanı Gürsel Yıldız “İmkansızlıklar nedeniyle deprem bölgesinde kalan insanların yaşadığı yoksunluk, güven duygusunu yerle bir etmiş durumda. OHAL süreci söylenenlerin aksine daha büyük bürokratik yükler getirmiş.Depremin üzerinden kırk gün geçmesine rağmen, bölgede hâlâ çadır ve gıda sorunu var. Göç edenlerin yaşadığı belirsizlik, kalanların ise yaşadığı çaresizlik depremin acı yüzünü bir kez daha gösteriyor. Burada imkansızlıklar nedeniyle kalmak zorunda olan insanların yaşadığı yoksunluk, güven duygusunu yerle bir etmiş durumda. Tüm bu ihtiyaçları karşılamakla görevlendirilen koordinatör valiler de bölgenin önemli sorunlarından biri. Her yerde yerli halk, koordinatör valilerin bölgeyi bilmediklerinden; ihtiyaçlara çözüm bulamadığından şikayet ediyor. OHAL süreci de aslında söylenenlerin aksine daha büyük bürokratik yükler getirmiş. Halk, belediye başkanlarıyla doğrudan iletişim kurabilecek mekanizmaları oluşturmaya çalışırken, belediye başkanlarının yetkilerinin valilere devredilmesi nedeniyle, tüm iletişim kanalları da tıkanmış.Deprem bölgesinde insanlar güvenmeyi bırakmış. Adana korku içinde, Hatay hayalet kente dönmüş durumda. Antep’in ilçeleri neredeyse ilk gün gibi, bazı deprem bölgeleri adeta kaderine terk edilmiş. Hava soğuk, insanlar yazlık çadırlarda. Şimdi bir de yağmur var.”
NURDAĞI VE İSLAHİYE: DEPREMİN İLK GÜNÜ GİBİ
Sağanak yağış altındaki Antep’in Nurdağı ve İslahiye ilçelerindeyiz. Nurdağı da İslahiye de Antakya’dan farksız değil. Köylerde kalanlar ise toprağını ve hayvanlarını bırakamamış. Nurdağı ziyaret ettik. Nurdağ şehir merkezi dışındaki yerleşimlerde iki kattan ibaret evler dahi depremden epey hasar almış. Evlerin içine girdiğinizde korkunç yıkımın izlerini görüyorsunuz. Halkın bulabildiği çadırları bu evlerin önündeki küçük bahçelerine kurmuş. Ziyaret ettiğim çadırlarda, bahçeden topladığımız yeşil soğan ve sarımsağı, evlerinden getirdikleri yufkaya sarıp yiyoruz. Nurdağı’nın merkezindeki yıkım ise içler acısı. Yol boyu etrafımızı saran badem ağaçlarının kokusunu, enkazlardan süzülen nahoş kokular bastırıyor. Burada henüz enkaz kaldırma çalışmalarının doğru düzgün başladığını söyleyebilmek çok zor. Sokaklar boyunca dolaştığımız yerlerde enkazlar depremin ilk günü olduğu gibi duruyor. Kalan az sayıdaki insan ise hiçbir şey yapamadan, bu durağan görüntüye eşlik ediyor.