Hizmet-İş Sendikası Sakarya Şubesi tarafından Genişletilmiş Temsilciler Toplantısı gerçekleşti.

Hizmet-İş Sendikası Sakarya Şubesi tarafından Genişletilmiş Temsilciler Toplantısı gerçekleşti.

Hizmet-İş Sendikası Sakarya Şubesi tarafından Genişletilmiş Temsilciler Toplantısı gerçekleşti.

HABER-FEHMİ DUMAN-NECLA BAKAN sakarya54.net  ekibi

MHP’li Bülbül, Hizmet-İş Sendikası Genişletilmiş Temsilciler Toplantısı’nda konuştu:

– “Sabit gelirli olarak gördüğümüz, aslında milletimizin, ekonomimizin, sosyal hayatımızın bel kemiği niteliğindeki kitlenin daha rahat yaşam koşullarına sahip olabilmesi, daha huzurlu ve mutlu olabilmesi için çaba içerisindeyiz”

 MHP Grup Başkanvekili ve Sakarya Milletvekili Muhammed Levent Bülbül, “Sabit gelirli olarak gördüğümüz, aslında milletimizin, ekonomimizin, sosyal hayatımızın bel kemiği niteliğindeki kitlenin daha rahat yaşam koşullarına sahip olabilmesi, daha huzurlu ve mutlu olabilmesi için çaba içerisindeyiz.” dedi.

Hizmet-İş Sendikası’nın Sakarya Şubesi’nde düzenlenen Genişletilmiş Temsilciler Toplantısı’na katılan Bülbül, burada yaptığı konuşmada, Cumhur İttifakı’nın bu yüzyılda Türkiye’nin karşısına çıkan veya çıkma ihtimali olan bütün sıkıntıları milli anlayışla gidermek noktasında gereken ne varsa onu yapmak için oluşmuş bir yapı olduğunu söyledi.

Bülbül, Türkiye’nin müreffeh, aynı zamanda güçlü, kudretli, caydırıcı etkisi olan bir ülke haline gelmesi için ellerinden gelen gayreti sarf ettiklerini dile getirdi.

Bütçe süreçleri, 3600 ek gösterge, sözleşmelilerin kadroya alınması ve EYT meselesi gibi buna benzer ne varsa hepsine katkı sunmaya çalıştıklarını vurgulayan Bülbül, “Toplumda özellikle sabit gelirli olarak gördüğümüz, aslında milletimizin, ekonomimizin, sosyal hayatımızın bel kemiği niteliğindeki kitlenin daha rahat yaşam koşullarına sahip olabilmesi, daha huzurlu ve mutlu olabilmesi için çaba içerisindeyiz. Her şeyin dört dörtlük olmadığının farkındayız.” ifadelerini kullandı.

– “Kurumlarımızla, sendikalarımızla temas halindeyiz”

Bülbül, çözüm noktasında yapılabilecek bir şey varsa onu kimseye kaptırmayacaklarını, meselelerini iyi takip eden çalışma arkadaşlarıyla, kurumlarla, sendikalarla, konfederasyonlarla devamlı temas halinde olduklarını belirterek, “Mesela bir kanun düzenlemesi geliyor. Orada iyi olarak bize sunulan ama aslında sizi sıkıntıya sokabilecek nitelikte olan bir şey geldiği zaman biz hemen bu noktada devreye girmeye gayret ediyoruz. Bu noktada samimiyetimizden ve çabamızdan hiçbir şekilde endişe duymamanızı arzu ederiz.” diye konuştu.

Salonda bulunan çeşitli kurumlarda görevli personele seslenen Bülbül, şunları söyledi:

“İnşallah gelecekte de sendikal özgürlüğünüze yakışır, teşkilatlanma özgürlüğünüze uygun şartların olacağı, sendikaların daha da güçleneceği ve bunların bizzat işçinin hak ve hukukunu gözeten tarzda anlayışla yönetilebileceği bir Türkiye’nin olması, bizim de hepimizin de arzusudur. Bu noktada sizlerin yanınızda olduğumuzu bilmenizi arzu ederim.”

Gökdemir’den “vergi adaleti” vurgusu

Hizmet-İş Sendikası Sakarya Şubesi tarafından Genişletilmiş Temsilciler Toplantısı düzenlendi. Şube binasında gerçekleşen programa; AK Parti Sakarya Milletvekili Lütfi Bayraktar, MHP Grup Başkanvekili ve Sakarya Milletvekili Muhammed Levent Bülbül, Adapazarı Belediye Başkanı Mutlu Işıksu, AK Parti Adapazarı İlçe Başkanı Samet Çağlayan, AK Parti İlçe Gençlik Kolları Başkanı Efe Kuşdili, Hizmet İş Sendikası Sakarya Şube Başkanı Mehmet Mesut Gökdemir ve davetliler katıldı. Program katılımcıların konuşmasıyla başladı. Konuşmaların ardından ara verilen program, basın kapalı gerçekleşti. Programın 2. bölümünde katılımcılara, belirtilen konular hakkında sunum yapıldı.

EKONOMİK DARALMA

Toplantıda konuşma yapan Hizmet-İş Sendikası Sakarya Şube Başkanı Mesut Gökdemir şu şekilde konuştu; “Son yıllarda dünya genelinde yaşanan ekonomik daralma nedeniyle ülkemiz ekonomisi de olumsuz etkilenmiş ve Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde yüksek enflasyon karasında çalışanların korunmasına yönelik hükümetimiz tarafından birçok tedbir hayata geçirilmiştir. Ülkemizde, ücretlilerin gelirlerinin yaklaşık yüzde 40% (OECD, 2021 verileri) gelir vergisi, sigorta primi işsizlik ödeneği ve diğer kesintilere gitmektedir. Dolayısıyla, ücret gelirlerinin vergilendirilmesi hususunda düzenlemeler yapılması önem arz etmektedir. Bu çerçevede HAK-15 olarak ücret gelirlerinin vergilendirilmesine ilişkin; vergi dilimi miktarlarının düşük ve vergi oranlarının yüksek olması nedeniyle çalışanların eline geçen net ücretler yıl içerisinde azalmaktadır.

     

YENİ DÜZENLEME

Ücretli çalışanın bir yandan enflasyon nedeniyle satın alma gücü gerilerken öte yandan artan vergi oranı nedeniyle net ücreti önemli oranda azalmaktadır. Enflasyonist bir ortamda yıl sonuna doğru enflasyon en yüksek rakamlara ulaşırken ve satın alma gücü düşmüşken çalışanların ücretler üzerindeki bu azalma hakkaniyetle bağdaşmamaktadır. Bu nedenle, HAK-İş olarak ülkemizin içinde bulunduğu yüksek enflasyonist ortamı ve ücretlerdeki ara dönem zammı da dikkate alınarak, ücretlerdeki gelir vergisi tarife dilimlerine yönelik yeni bir düzenlemenin gerekli olduğuna inanıyoruz.

VERGİ ORANI

Ücretlere ait gelir vergisi tarifesi dilimlerindeki artışlar yıllar itibariyle asgari ücrete yapılan artış oranlarına göre çok geride kalmış ve bu durumda ücretli çalışanlar önceki yıllara oranla çok daha erken bir süre içerisinde bir üst vergi dilimine tabii olmaya başlamışlardır. Kriz süresince tüm ücretliler üzerinden alınan vergi oranı % 10 olarak belirlenmelidir. HAK-İş olarak, özellikle ekonomik kriz dönemlerinde yüksek vergi oranlarının kayıt dışılığı teşvik ettiğini ve artırdığını düşünüyoruz. Bu çerçevede HAK-İş olarak, acil olarak kriz sürecinde tüm ücretliler üzerinden alınan vergi oranının 96 10 olarak belirlenmesini talep etmekteyiz.

AİLE YÜKÜMLÜLÜKLERİ

Aile yükümlülüklerini dikkate alan bir vergi sistemi getirilmelidir. Vergilendirmede aile yükümlülüklerinin dikkate alınması ve vergi oranlarının söz konusu yükümlülüklere uygun olarak belirlenmesinin, ailenin ve toplumun geleceği bakımından önemli olduğu inancındayız. Bekar ve çocuksuz bir çalışan ile evli ve/veya çocuklu çalışan kimselerin ayni oranda vergiye tabi tutulmalar öncelikle vergi adaleti bakımından kabul edilemez. Zira bekar ve çocuksuz çalan ile evli ve/veya çocuk sahibi çalışanların giderleri arasında önemli farklar olacağı açıktır. Vergilendirmede bu yükümlülüklerin etkin bir şekilde dikkate alınmaması öncelikle vergi adaleti ile bağdaşmamaktadır.

VERGİ ADALETİ

Vergi adaleti aynı durumda olanların aynı vergilendirme usulüne, farklı durumda olanların ise farklı vergilendirme usulüne tabii kılınmalarını gerektirir. Bu nedenle vergi politikaları geliştirilirken bireylerin aile yükümlülüklerinin de etkin bir şekilde dikkate alındığı modeller tercih edilmelidir. Bu konuda Federal Almanya Vergi Sisteminde olduğu gibi, eşlere, hane halk geliri üzerinden veya bireysel gelirleri üzerinden vergilendirme konusunda tercih hakkı tanınması bir alternatif olarak düşünülebilir. Örneğin, eşlerden sadece birisinin çalıştığı bir ailede hane gelirinin 40 bin TL olduğu kabul edildiğinde: eşlerin bireysel gelirleri 20 bin TL olarak kabul edilerek, vergi oranlar her bir eş için 20 bin TL matrah üzerinden hesaplanmaktadır. Yine aynı şekilde ülkelerin son 20 yıl içerisinde giderek artan oranda vergi ve sosyal güvenlik primlerini aile yükümlülüklerine göre düzenledikleri görülmektedir.OECD vergi istatistiklerinde vergi yükleri hesaplanırken; Bekar ve Çocuksuz çalışanlardan alınan vergiler. Evli, eşi çalışan ve iki çocuklu aile fertlerinden alınan vergiler, Evli eşi çalışmayan ve iki çocuklu aile fertlerinden alınan vergiler şeklinde, üç ayrı istatistik tutulmaktadır.

TEMEL GİDERLER

Bilindiği gibi, ücretli çalışanlar vergi matrahından herhangi bir mahsup yapılamazken, diğer kazanç sahipleri kendileri ve aile fertleri için yapmış oldukları masrafların  bir kısmını vergi matrahından düşürebilmektedirler. Diğer kazanç sahiplerinin giderlerini mahsup ederken, ücret geliri elde edenlerin kendisi ve diğer aile fertleri için yapmak zorunda olduğu gıda, barınma, giyim, ısınma, elektrik, sağlık, eğitim gibi giderlerin gelir vergisi matrahından mahsup edilmemesi, adil olmadı gibi eşitlik ilkesine de aykırıdır.

VERGİ DİLİMİ MİKTARI

Ücretlere ait gelir vergisi tarifesi dilimlerindeki artışlar yıllar itibariyle asgari ücrete yapılan artış oranlarına göre çok geride kalmış ve bu durumda ücretli çalışanlar önceki yıllara oranla çok daha erken bir süre içerisinde bir üst vergi dilimine tabii olmaya başlamışlardır.HAK-İş olarak vergi dilimlerindeki artış oranının enflasyon oranının altında belirlenmemesini ve her bir vergi dilimi miktarının aynı oranda artırılmasını talep ediyoruz. Yerel yönetimler de ek zam yaparken belediye başkanlarımızın zorlandığını gördük. Yerel yönetimlerin bütçesinin artırılması gerekiyor. Çalışanların vergilerin sabitlenmesi gerekiyor.”

“CİDDİ SÜREÇTEN GEÇİYORUZ”

Ardından konuşma yapan Sakarya AK Parti Milletvekilli Lütfi Bayraktar şunları söyledi; “1 Ekim’de meclis açılıyor. İnşallah gezdiğimiz yerlerde not almış olduğumuz sorunları meclise taşıyacağız. Yoğun bir şekilde çalışacağız. Sayın Cumhurbaşkanımız elde avuçta ne varsa vermeye çalışıyor. 16 yıl boyunca Fiskobirlik’te başkanlık yaptım. Sayın Cumhurbaşkanımızla çok iç içe geldik.  Çok merhametli biridir. Dünyada ekonomik kriz var. Haliyle Türkiye’de de var. Bizim başımıza da hem pandemi süreci hem de Maraş depremi geldi. Çok ciddi bir süreçten geçiyoruz. Ama şunu net söylüyorum Sayın Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere, bütün hepimiz çok yoğun çalışıyorum. Başkanımızın dile getirmiş sorunlarını Ankara’da ilgili kişilere de ileteceğim. Bu konuları da bizzat takip edeceğim inşallah. İş yaşamının çok önemli bir parçası burada. Bu sahnenin en önemli aktörlerinden bir tanesi sizsiniz. Sakarya da her ne kadar oyumuz biraz gerilemiş olsa da Türkiye ortalamasının üstündeyiz. İnşallah bir Ekim de meclis açılıyor inşallah gündem de olan konulara yoğunla ilgileneceğiz. Biz yoğun bir şekilde çalışıyoruz. Örneğin 1999 depremi ülkenin gündeminden gitmedi ama 6 Şubat’ta yaşanan depremi biz gündemden kaldırdık çok çalıştık.

VEKİL MAAŞLARI

Vekil maaşları hakkında çok konuşuluyor. Biz çok fazla vekil maaşı almıyoruz. Her gittiğimiz yerde kendimiz ödüyoruz. Her gittiğimiz yerde para ödemiyoruz gibi bir şey yok. Vekiller kanun yapıcılar. Bu ülkeyi yönetmek istiyorsunuz vekillerin özgür olması gerekiyor. Bir kısım medya vekillerin özgür olmasını istemiyor. Allah’a şükür bizim fındığımız var yoksa bu maaşla bu iş yapılmaz. Allah’a şükür maaş çok iyi ama bu iş maaşla falan yapılacak iş değil. Vekillerin pozisyonu tartışma konusu başka bir pozisyon bazı medya kuruluşları bunu yapıyor.”

Etiketler

Fehmi Duman