Saadet Partisi İl Başkanı Hasan Zengin”İktidarın Harareti Maaşları Eritiyor”

Saadet Partisi İl Başkanı Hasan Zengin”İktidarın Harareti Maaşları Eritiyor”

Saadet Partisi İl Başkanı Hasan Zengin”İktidarın Harareti Maaşları Eritiyor”

Saadet Partisi İl Başkanı Hasan Zengin, Siyasi işler başkanı Osman Ünlü
Tanıtım ve medya başkanı Ali Fethi Gürler,Mahalli idareler başkanı Ali Ahmet Çelik, Seçim işleri başkanı Selman İskender ,İl sekreteri Necmettin Altıntaş Basın Toplantısına katıldı

Sağlıkta ve Hukukta Şiddet

Toplantımızda diğer başlıkların detayına girmeden, Temmuz ayı içerisinde aynı gün içerisinde yaşanan iki acı hadise hakkındaki görüşlerimi sizlerle paylaşmak istiyorum.

Konya’da maalesef, Uzman Hekim Ekrem Karakaya katledildi.

Son zamanlarda sağlık çalışanlarımıza ve özellikle doktorlarımıza karşı yapılan bu akılalmaz saldırıları lanetliyorum.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Doktorlarımızdan Özür Dilemelidir

Sn. Cumhurbaşkanının, aslında tüm doktorlarımızdan ve milletimizden bir özür dilemesi gerekiyor.

“Böyle bir laf yanlışlıkla ağzımdan çıkmış olabilir, fakat maksadımı aştı.” demesi gerekir diye düşünüyorum. Nasıl olur da bir ülkenin Cumhurbaşkanı tüm doktorlara; “Nereye giderseniz gidin, umurumda bile değil.” manasına gelen bir tavır sergileyebilir?

Aynı gün Av. Servet Bakırtaş İstanbul’daki ofisinde katledildi. Adaletin tecellisi noktasında, yargının 3 sac ayağından biri olan avukatların, yalnızca mesleklerini yapmaları dolayısıyla hedef haline gelmesi çok üzücüdür. Bu vesileyle başta Sakarya Barosundaki avukatlarımız olmak tüm avukatlarımıza başsağlığı diliyorum.

KYK Borçları Silindi, Sıra İktidarın Kalan Borçlarını Ödemesinde

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın KYK borçlarından faizin kaldırıp yalnızca ana paranın tahsil edileceğini açıklaması her şeyden önce gençlerimiz için olumlu bir gelişmedir.

Biz bu adımı doğru ve yerinde buluyoruz, geç de olsa öğrenciler adına memnun olduğumuzu ifade etmek isterim. Gençlerin borcu silindi ama iktidarın gençlere olan borcu halen duruyor!

-Bu iktidarın gençlere nitelikli bir eğitim, müreffeh bir gelecek, harçlıklarıyla ihtiyaçlarını kolayca karşılayabilecekleri bir ülke borcu var.

-Bu iktidarın gençlere üniversiteden mezun olduktan sonra yıllarca sınav kuyruklarında beklemek zorunda kalmadıkları bir hayat borcu var.

-Bu iktidarın, tıpkı enflasyonu ve hayat pahalılığını örnek verdiği ülkelerdeki yaşıtlarının sahip olduğu gibi gençlere mutlu bir hayat borcu var.

İşte iktidarın önünde bir fırsat duruyor. Eğer Erdoğan iktidarı, çözmeye çalıştıkça daha da derine gömüldüğü bu ekonomik krizden kurtulmak ve ülkeye nefes aldırmak istiyorsa, tıpkı KYK konusunda olduğu gibi, ekonomi konusunda da önerilerimize kulak versin.

BAŞKANLIK SİSTEMİ FELAKETE DÖNÜŞTÜ

İktidar ortakları tarafından büyük vaatlerle getirilen Başkanlık Sistemi, maalesef ülkeye saadet değil felaket getirdi.

“Verin yetkiyi görün etkiyi” dediler.. Dolar düşecekti, enflasyon düşecekti, hayat pahalılığı azalacak, ekonomi düzelecekti.

Türkiye uçacaktı. Peki ne oldu?

 -Türkiye değil ama dolar uçtu. Başkanlık sisteminden önce 4.5 lira olan dolar bugün 17.5 lira oldu.

-Türkiye değil ama borçlar uçtu; Başkanlık sisteminden önce 1 trilyon dolar olan borç stoğu 3 trilyon doları geçti.

-Merkez Bankası rezervleri eridi. 2018 yılında artı 21.6 milyar dolar seviyesindeki rezervi, Temmuz 2022 itibariyle eksi 54.5 milyar dolara inmiş durumdadır.

-2018’de vatandaşın bankalara borcu 2.3 milyar lira iken bugün 6.9 milyar liraya yükseldi.

-Son 4 yılda yarım milyon esnaf kepenk kapatırken, 4 milyondan fazla insanımızın kredi borcu yasal takibe alınmış.

Ortada Verilmiş Bir Zam Yok

Geçtiğimiz günlerde açıklanan asgari ücret zammıyla birlikte %42’lik memur zammını bir lütuf olarak sunmakta gecikmediler.

“Memurlara %42, işçilere %30 zam yaptık” diye övünmekten de geri durmuyorlar.

Aslında bugünkü şartlara bakıldığı telaffuz edilen bu rakamları özür dileyerek zikretmeleri icap eder. Ortada verilen bir zam da yok zaten. Bir ayarlama var, ama o da yetersiz! Sadece sizin meydana getirdiğiniz enflasyon farkı yansıyacak ücretlere…

İktidarın Harareti Maaşları Eritiyor

Asgari ücretlilere yapılan artış ve memurların aldığı enflasyon farkı, elbette kısmen de olsa onlar adına sevindiricidir.

Fakat üzülerek ifade etmek zorundayım ki, iktidarın hatalı politikaları sebebiyle bugün verilen her zam ne çalışanların ne memurların derdine derman oluyor!

İktidar Türkiye’yi ileriye taşıyacağım derken çıkmaz bir yola sürükledi, şimdi de oradan çıkarmak yerine sürekli patinaj yapmakla meşgul.

Maalesef, iktidarın inadı ve gerçeklerle yüzleşmeyen tavrı yüzünden yapılan son zamların etkisi de çok kısa sürecek.

Geçtiğimiz yıl asgari ücret açlık sınırının %98’ini karşılarken, bu yıl %66’sını ancak karşılayabiliyor.

Türkiye’de son bir yılda yoksulluk ölçütlerindeki değişime baktığımızda ücret artışlarının yetersiz kaldığını görmek mümkün:

-4 kişilik ailenin yoksulluk sınırı 9.332 liradan 20.818 liraya (%123 artış)

-Tek kişilik yaşam maliyeti 3.473 liradan 8.313 liraya (%140 artış)

-Açlık sınırı 2.865 liradan 6.391 liraya (%123 artış) yükseldi.

Böyle bir ortamda, “Ben yapamadım, buyurum siz yapın.” diye işi ehline verme erdemi de gösterilmiyor.

Ülke her geçen gün, bir önceki günü aratacak yeni krizlere gebe bırakılıyor.

Biz iş başına geldiğimizde;

-Enflasyon nasıl kontrol altına alınır, insanımızın alım gücü nasıl yükselirmiş,

-Ranta ve israfa ayrılan kaynaklar, nasıl üretime ve istihdama aktarılırmış,

-Döviz kuru, işsizlik, borç rakamları, bütçe açığı nasıl hızlıca kapatılırmış göreceğiz, görecekler…

“İş bilenin, kılıç kuşananındır…” Ülkemizin problemlerini çözecek kadrolar ve politikalarla biz buna talibiz…

ÖNÜMÜZDEKİ SEÇİM BİR REFERANDUM OLACAKTIR

Bu yüzden diyoruz ki, önümüzdeki seçim bir referandum olacaktır.

Milleti ezen, fakirleştiren, yolsuzluğa ve yoksulluğa mahkum eden bu sisteme evet mi diyeceğiz yoksa “yeter artık” deyip bu talan düzenine son mu vereceğiz?

İster vaktinde olsun, ister baskın olsun, ister erken seçim olsun; biz sadece iktidarı değil, esas bu düzeni, bu sistemi ve bu zihniyeti değiştireceğiz!

Tüm hemşerilerimize bu düzeni değiştirmek için seçimlerde Milli Görüş’e destek çağrısında bulunuyorum.

Tıpkı geçmişteki iktidarlar dönemlerimizde olduğu gibi, biz bugün de milletimizden yeni destanlar yazabilmek için destek bekliyoruz. İnanıyoruz ki; aldığımız destekle bugün içinde bulunduğumuz problemleri çok kısa bir zamanda çözer, ülkemizi olumlu bir istikamete yöneltiriz.

Hiç ama hiç ümitsizliğe ve karamsarlığa kapılmayın, bizlere güvenin…

Sınıfta kalan bu iktidarın geride bıraktığı enkaza bakıp; “nasıl olur da düzelir bunca problem?” diye düşünmeyin..

Bizler ülkemizin problemlerini de, bunların nelerden kaynaklandığını ve hızlıca nasıl çözüme kavuşacağını da gayet iyi biliyoruz.

Bilgi, birikim ve tecrübemizle, ortak akıl ve istişareye önem veren bir anlayışla ülkemize rahat bir nefes aldıracak, insanımızın yüzünü güldürecek adımları tek tek kararlı bir şekilde atacağız.

Türkiye, büyük bir ülkedir. İmkan ve kaynaklarıyla da büyük bir potansiyele sahiptir.

Yeter ki, ehliyet ve liyakat sahibi insanlar iş başına gelsin ve doğru bir yaklaşımla, samimiyetle gayret gösterilsin…

Yeter ki, “önce ben, sonra yakın çevrem, daha sonra partim, en son ülkem” diyen anlayış son bulsun!

Bu Düzene Son Vereceğiz

-İnsanımızın açlık ve yoksulluk sınırının dahi altında ücretlere mahkum edildiği,

-Yanlış tarım ve hayvancılık politikaları yüzünden birçok ailenin kurban kesemediği ve kasabın yolunu dahi unuttuğu,

-Yanlış ekonomi politikaları yüzünden artan ulaşım maliyetleri nedeniyle bayramda memleketine gidemediği,

-Eksik ve de hatalı eğitim ve istihdam politikaları nedeniyle gençlerimizin işsiz kaldığı,

-Şahsiyeti öncelemeyen dış politika nedeniyle ülkemizin itibarının her geçen gün sarsıldığı bu düzene son vereceğiz…

-“Özgürlük mü güvenlik mi, refah mı demokrasi mi” ikilemine sıkıştırılan insanımıza hepsinin aynı anda mümkün olduğunu gösteren bir iklimi inşa etmek boynumuzun borcudur.

Etiketler

Fehmi Duman