Zafer Partisi Sakarya Türk Kadınlar Birliği Sakarya Şube  Başkanlığını  ziyaret etti

Zafer Partisi Sakarya  Türk Kadınlar Birliği Sakarya Şube  Başkanlığını  ziyaret etti

Zafer Partisi Genel İdare Kurulu üyesi Doktor Cihan Kolip Zafer Partisi Sakarya İl Başkanı Avukat Yücel Tercan Türk Kadınlar Birliği Sakarya Şube  Başkanlığını  ziyaret etti

Türk Kadınlar Birliği Sakarya Şube  Başkan Tevhide YAĞAN ve Yönetim Kurulu Üyeleri ile Zafer Partisi Genel İdare Kurulu üyesi Doktor Cihan Kolip Zafer Partisi Sakarya İl Başkanı Avukat Yücel Tercan  Partisinin varlık sebeplerini anlattı.

Türk Kadınlar Birliği Sakarya Şube  Başkan Tevhide YAĞAN “Türk Kadınlar Birliği 7 Şubat 1924 tarihinde Kadınlar Halk Fırkası’nın kuruluşunun resmen tanınmaması üzerine kurulmuş bir dernektir. Kadınlar Halk Fırkası, Millî Mücadele hareketinin başarıyla sonuçlanması üzerine Türk kadınının, yeni Türkiye Devleti’nin kurulması sürecinde siyasal hak arayışına girmesi ile ortaya çıkmış bir oluşumdur. Millî Mücadele döneminde Türk kadını Mondros Mütarekesi (30 Ekim 1918) sonrası işgallere karşı protesto mitingleri düzenlemiş, Müdafaa-i Hukuk Cemiyetleri oluşturmuş ve Millî Mücadele için bağış toplamıştı. Ayrıca işgalden, zulümden ve tecavüzden kaçanlara yardım etmek, askerin ihtiyacını karşılamak, cepheye malzeme taşımak gibi… çok önemli etkinliklerde bulunmuştu.Kadınların bu fedakârlıklarını takdir eden, Mustafa Kemal Paşa bu konudaki görüşlerini 21 Mart 1923 tarihinde Konya kadınları ile yaptığı konuşmasında şu sözleri ile ifade etmiştir:“…Dünyanın hiçbir yerinde, hiçbir milletinde, Anadolu köylü kadınının fevkinde kadın mesaisi zikretmek imkânı yoktur ve dünyada hiçbir milletin kadını ‘ben Anadolu kadınından daha fazla çalıştım, milletimi halasa ve zafere götürmekte Anadolu kadını kadar himmet gösterdim’ diyemez…”.

28 yıllık Hekim , Atatürk’ün izinde Türk Milliyetçisi . Zafer Partisi GİK üyesi Cihan KOLİP

Eskiden olduğu gibi günümüzdede Ulus kimliği ve Üniter yapı ,

Dünyayı kendi menfaatleri doğrultusunda şekillendiren ve sömüren küresel şirketlerin yada dünyaya hakim olan ailelerin en büyük düşmanıdır .

Öyleki

Ulus devletini yok ederseniz , sömürü politikalarınızın karşısında kimse duramayacaktır .

O yüzden bu menfaat çarkı tüm güçleriyle Ulus kimliğini muhafaza eden Ülkelere saldırmaktadır .

Özelliklede “İleri ve çoğulcu Demokrasi” ile “Etnik ve Mezhepsel kimliklerin temsili “

terimleri en sevdikleri ve sürekli taktıkları maskedir .

 

 

Bunlar bazen Basın , kimi zaman Akademisyenler , Tarikatlar , Kitlesel göçler , Siyasi partiler ve uygulattıkları politikalarıyla olur .

Kullandıkları yöntem ve silahlar yıllar geçtikçe değişkenlik gösterebilir .

Ulus kimliğini yok ettikten sonra veya daha önceden kılcal damarlarımıza kadar nüfus ederek ulaşmak istedikleri en dikkat çekici hedefleri

Genetiği oynanmış gıdalar ,

Salgın Hastalıklar , aşılar

ile Su…

Eğer sömürü düzenin kölesi olmak istemiyorsanız siyasi partilerin politikaları bu eksende şekillenmelidir .

Devletin kontrolünde ve desteğinde geliştirilmelidir .

 

 

2023 seçimlerinde sandığa giderken ve sonrasında bağımsızlık ateşinin sönmemesi için oy vereceğimiz siyasi partileri ve üzerinde uzlaştıkları metinleri çok iyi etüt etmeliyiz .

Bu anlamda Ulus kimliğinin muhafaza edilmesi yani Atatürk’ün Cumhuriyeti kurduğu 1924 Anayasası vazgeçilmezimiz olmalıdır .

Corona salgınının , devletlerin reflekslerini ölçmek amacıyla emperyalizmin bir simülasyonu olduğunu düşünüyorum .

Daha etkili ve ölümcül pandemilerle yakın gelecekte karşılacağımızı düşünürsek aşı konusunda çok önemli adımlar atmak zorundayız .

2011 yılında çok büyük stratejik hata ile kapatılan Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsünün modernize edilerek yeniden açılması gerekmektedir .

Küresel ısınma ve göçlerin artarak devam ettiği Anadolu’da kıtlığın yol açacağı sosyolojik travmaları düşünmek bile istemiyorum .

Sınır güvenliği ile

Gıdaya ulaşma ve ata tohumlarını kapsayacak tarımsal kalkınma bir devlet politikası olmalıdır .

Bilim adamlarının ve düşünce kuruluşlarının özellikle belirttiği geleceğin en önemli silahının Su olacağını düşündüğümüzde ,

 

 

Bu konuda çok kapsamlı politikalar üretmek zorundayız .

Türk Ulusunun kıymetli özneleri , çok değerli hemşerilerim

Zafer Partisi yıllarca beyin fırtınası yaparak geleceği kurgulayan politikaları ve çözüm önerileri ile bugüne kadar diğer siyasi partilerden farklı olduğunu göstermiştir .

Ulus Devlet ve Üniter yapı temel çıkış noktamız olup rotamızı fahri genel başkanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk çizmiştir .

Edirne’den Kars’a yaklaşık 25 milyon hektarlık tarım arazisini en gelişmiş ziraat fakültelerini kurarak mühendislerimiz ve çiftçimizle birlikte tek elden sürecek , gübreleyecek , ata tohumlarıyla ekecek , alım garantisi ile çiftçimizle zenginleşeceğiz .

 

 

Bu projenin bir yıllık mazot, gübre ve tohum maliyeti yaklaşık 8 milyar dolardır .

Kazancı ise yaklaşık 90 milyar dolardır .

Kendi Aşımızı çok hızlı üretecek , teknolojik alt yapıyla donanımlı dünyanın en gelişmiş laboratuvarların olduğu Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsünü tekrar açacağız .

Belkide hiçbir siyasi partide olmayan Su politikasını en sona bıraktım .

Geleceğin en büyük silahı olan Suyu , küresel ısınma ile buharlaşarak kaybolmasının önüne geçmek ve kurak olan bölgelere ulaşmasını sağlamak amacıyla bütün barajları yer altına indirecek , nehir ve ırmakları yer altından birbirine bağlayacağız .

Belki size maliyetli gelebilir fakat o meşhur beş firmaya 128 sefer yaptığımız vergi afları ile  yap-işlet-devret projelerinin revizyonuyla ,Sığınmacı ve kaçakların geri gönderimesiyle ,Kamudaki yaklaşık 125 bin makam aracının ,ihtiyacı karşılayacak 5 bine indirilmesi gibi tasarruf tedbirleri ile kaynağının hazır olduğunu belirtmek istiyorum .

Takdir Yüce Türk Milletinindir .

 

Etiketler

Fehmi Duman