Esad’ın düşmesinden sonra Suriye’deki karışlıklılar devam ediyor.
Altımızı
oyuyorlar…
Necdet Buluz
Esad’ın düşmesinden sonra Suriye’deki karışlıklılar devam ediyor. Amerika ise halen PKK ve YPG2yi destekleyeceklerini söylüyor. Altımızı oyuyorlar. İsrail ise bu karışıklıkta toprak işglini sürdürüyor. Hiç kimse de İsrail’e “dur”diyemiyor.
Suriye’de 27 Kasım’da saldırıları başlayan HTŞ’nin başını çektiği silahlı grupların Esad yönetimini devirmesi ve Esad’ın Suriye’yi terk etmesinin ardından Fırat’ın doğusunda bulunan ABD destekli PKK/YPG ile ilgili de önemli gelişmeler yaşanıyor. Türkiye destekli Suriye Milli Ordusu (SMO) PKK/YPG terör örgütünün kontrolünde bulunan Tel Rıfat’ı ve ardından da Münbiç’i ele geçirmişti.
HTŞ de Deyrizor’u aldı, bu bölgede ABD’nin baskısıyla PKK/YPG’ye katılan bazı Arap aşiretleri HTŞ saflarına geçti. Ayrıca MİT, PKK/YPG’nin Suriye’nin Kamışlı bölgesinde Suriye ordusundan ele geçirdiği füze, ağır silah ve mühimmatların yüklü olduğu 12 tır ve 2 tank ile 2 mühimmat deposunu imha etti. Bütün bu gelişmeler terör örgütünün en büyük hamisi olan ABD’yi harekete geçirdi.
ABD’li yetkililer peş peşe yaptıkları açıklamalarda PKK/YPG ile ortaklığının devam edeceğini ve ABD askerlerinin bölgede varlığını devam ettireceğini açıkladılar.
ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) Komutanı General Michael Erik Kurilla, Suriye’de terör örgütü PKK/YPG ile görüştü.
ABD yönetimi, Suriye’deki son duruma ilişkin değerlendirmesinde Türkiye’nin “terörle mücadele konusundaki meşru endişelerini” kabul ettiklerini bildirdi.
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik İletişim Danışmanı John Kirby, Suriye’deki son durumu ve Türkiye’nin PKK/YPG ile mücadelesini değerlendirdi. Kirby, Türkiye’nin “vatandaşlarını ve topraklarını terör saldırılarına karşı savunma hakkına” sahip olduğunu belirterek, NATO müttefikinin “yakın geçmişte bu tür terör saldırılarına maruz kaldığını” vurguladı.
Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT), terör örgütü PKK/YPG’nin Suriye’nin Kamışlı bölgesinde Suriye ordusundan ele geçirdiği füze, ağır silah ve mühimmatların yüklü olduğu 12 tır ve 2 tank ile 2 mühimmat deposunu imha etmişti.
Güvenlik kaynaklarından edinilen bilgiye göre, MİT, terör örgütü PKK/YPG’nin, Suriye ordusundan kalan füze, ağır silah ve mühimmatı, kendi depolarına taşımaya başladığını belirlemişti.
Örgüt mensuplarının karanlıktan faydalanarak, silah ve mühimmatı tırlara yüklediğini ve konvoy halinde bölgeden ayrıldığını tespit eden MİT, operasyon kararı almıştı. Güvenlik kaynakları, terör örgütünün Türkiye sınırında yuvalanması ve Türkiye’ye yönelik tehdit oluşturmaya çalışmasına asla müsamaha gösterilmeyeceğini belirtmişti.
Jerusalem Post gazetesinde yer alan haberde, Esad’ın düşmesinin ardından PKK/YPG’li teröristlerin İsrail’e başvurduğu belirtildi. PKK/YPG’li teröristlerin İsrail’den yardım ve koruma talep ettiği ifade edildi. Haberde, bu talebin ne yolla yapıldığı veya İsrail’in yanıtına dair ise detaylara yer verilmedi. İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar, 9 Aralık’ta yaptığı açıklamada, Suriye Milli Ordusu’nun Münbiç’e düzenlediği operasyondan rahatsızlığını dile getirmişti. Saar, PKK/YPG’ye yönelik operasyonların durdurulmasını istemişti.
Şam
Suriye’nin en modern ve kalabalık şehri olan Şam, 402 yıl boyunca Osmanlı hakimiyetinde kaldı. 1920 ve 1946 yılları arasında ise Fransız mandası altına giren şehir, günümüzde modern dünyayla bütünleşen yapısı sayesinde, Suriyeliler’in nefes aldığı bir bölge haline dönüştü. Şehirde görülecek turistik yerler arasında; Hicaz Tren İstasyonu, Hamidiye Çarşısı, Emevi Camisi, Süleymaniye Külliyesi ve Şam Milli Müzesi bulunuyor.
Halep
Birbirinden leziz mezeleri ve yemekleriyle gönülleri fetheden Halep, Şam’dan sonra Suriye’nin en büyük ve en önemli ikinci şehri konumunda. İsmi, Arapça’da “süt veren” anlamına gelen bu şehir için “Doğunun Kraliçesi” unvanı da kullanılıyor. Halep’e hava sıcaklıklarının yükseldiği yaz ayları yerine bahar aylarında yolculuk yapılması daha avantajlı olabilir.
Hama
Suriye’nin orta-batı kesiminde, Asi Nehri üzerinde yer alan Hama şehrinde, yaklaşık 300 bin kişi yaşıyor. İsminin Arapça karşılığı ‘hisar’ olan bu şehir, günümüzde benzerine rastlanmayan ve türünde dünyanın en eskisi olarak kabul edilen su değirmenlerinden ötürü “Medinet-ün-Nevair (Su dolabı şehri)” olarak da anılıyor. Toplam 32 tane olan su değirmenlerinin birçoğu günümüzde de kullanılmaya devam ediyor.
Lazkiye
Hatay’a yaklaşık 80 kilometre mesafede bulunan Lazkiye, 500 bin nüfuslu bir liman şehri. Nüfusunun neredeyse beşte biri Suriyeli Türkler’den oluşan bu şehirde, Türkçe bilen çok sayıda insanla karşılaşabilirsiniz. Bu nedenle Arapça bilmeseniz bile endişe etmenize gerek yok. Milattan Önce 2. yüzyılda inşa edilen bu şehirde, deniz kenarında yürüyüş yapabilir ya da Ugarit Antik Kenti ve Selahaddin Kalesi gibi turistik yerleri ziyaret edebilirsiniz.
Humus
Suriye iç savaşında en ağır hasarı alan şehirlerden biri de ülkenin tam merkezinde yer alan Humus şehri oldu. Savaş öncesi dönemde ülkenin kalbi olarak nitelendirilen Humus’un eski şehir bölgesi viran hale gelse de Yeni Humus bölgesinde yaşam hala devam ediyor.
Suriye ülkesine gelecek Türk vatandaşlarından vize istemiyor. Bu nedenle, ülkenin birbirinden güzel şehirlerini ziyaret etmek isteyen Türklerin yapması gereken tek şey, valizini hazırlayıp yola koyulmak.